Her festivalde, etkinlikte kendine “DİDİM’İN CESUR YÜREKLİ BAŞKANI” diye sahneye çağırtıyor. Peşinden sol el havada, İzmir marşı eşliğinde sahneye çıkıyor.
CESUR YÜREK(!) lakabını devlet kapısını tekmelediği gün mü hak etti diye kendisine sormak lazım?
Bana göre, Sayın ATABAY, CESUR YÜREKLİ(!) başkan lakabını hak etmek için, çok savaştı, dayak yedi ama hakkını yemeyelim dayakta attı.
Devlet kapısını tekmeleyen ve s.ven CESUR YÜREKLİ(!) başkanlarından feyz alan bazı atanmışlar. Vatandaşın seçtiklerine, esnafa ve Didim halkına aba altından sopa gösteriyorsa, CESUR YÜREKLİ BAŞKANımızdan(!) aldıkları feyzden dolayıdır.
DİDİM’İN CESUR YÜREKLİ BELEDİYE BAŞKANI’nın(!) sözlerine bakarsanız sosyal demokrat, halkçı, solcu, işçi, çiftçi dostu. İcraatlarına bakarsanız uzaktan yakından alakası yok.
Vatandaş ile diyaloglarına ve davranışlarında agresif, sert, kibirli, egosu zaten tavan yapmış başkanımız. Vatandaşın sorduğu soru hoşuna gitmeyince sinirlenip, ağzını bozabiliyor.
Sosyal Demokrat olduğunu iddia eden bir belediye başkanı, halkın huzurunda kendine “ CESUR YÜREKLİ BAŞKAN(!)” diye hitap ettirmeye başlamışsa, konuyu tartışmaya bile gerek yok.
CESUR YÜREKLİ BAŞKAN’ın(!) adamlarının IQ seviyeleri çok yüksek olduğundan(!) Algılarını zekaları ile harmanlatıp durumu değerlendirip, hemen uygulamaya geçiyorlar.
Biri atanmış, meclis üyelerine aba altından sopa gösteriyor.
Biri pazarda, Altınkumda esnafa illallah ettirir.
İnşaat sektörüne hizmet veren mimar, mühendisler vs. vs., Belediyenin çalışanlarının kişisel çıkar uygulamalarından illallah etmişler. Atatürk’ü kalbinde değil, cebinde taşıyanların işi bir çırpıda işini hemen hallettiklerini bilmeyen yok.
Atatürk’ün fotoğrafını kaldırıp, kendi fotoğrafını koyan bir belediye başkanın kendisinin ve adamlarının, Atatürk’e bu kadar bağımlı olmasına ben hayret ediyorum.
Vatandaşına düzgün, dürüst, saygılı hizmet veren belediyelerde olmayan işler, Didim belediyesinde olunca, vatandaş ister istemez, Didim belediyesi hakkında ki dedikoduların ne kadar doğru olduğu her geçen daha iyi anlıyor.
Aydın Büyükşehir belediyesinde niye Didim’deki gibi olaylar olmuyor. Özlem Çerçioğlu Atabay’dan daha kötü mü yönetiyor belediyeyi.
Didim Belediyesinin duvarına dev pankartlara
“Ranta geçit yok”
“Eşkıya Didim’e hükümdar olamaz.“ afişlerinin ne kadar yalandan işler olduğunu her geçen gün daha iyi anlıyoruz.
Son olayda, Zabıta Amiri Murat Hacıfettahoğlu’nu vurdular.
Yapılan saldırı olmaması gereken bir durumdur, kınıyorum.
Murat Hacıfettahoğlu geçmiş olsun, acil şifalar dilerim.
Murat Hacıfettahoğlu Zabıta amiri ama Belediyede kadrosu Belediye Başkan yardımcısı olduğunu da belirteyim.
Nedense Belediye Başkan yardımcısı sıfatını kullanmıyorlar.
Belediye başkanını Marinada Restaurant da dövüyorlar.
Başkan Yardımcısı Murat Hacıfettahoğlu’nu vuruyorlar ve Pazar yerinde bıçakla saldırıyorlar.
Bundan öncede yine Belediye başkan Yardımcısına ve Meclis Üyesinin iş yerlerine silahlı saldırı olmuştu.
Başkanın kendi evine silahlı saldırı olmuştu.
İşini düzgün yapan belediyelerde olmayan bu kaos, niye Didim Belediyesinde bitmiyor.
8 yıldan beri Didim de ATABAY’ın siyaseti ikiz kuleler üzerinden yürüdü.
Yıkarsın yıkamazsın inatlaşmasının sonunda, kazanan Ahmet Orak oldu.
CESUR YÜREKLİ BAŞKAN(!), İkiz kuleleri su basmanına kadar yıkacağım deyip basına demeç veriyordu?
Şimdi CESUR YÜREKLİ BAŞKAN’ın (!) sesi çıkmıyor.
Ne oldu, Ranta geçit yoktu?
Ne oldu, Eşkıya Didim’e hükümdar olamazdı?
Didim’de eşkıyanın kim olduğunu herkes biliyor. Belediyenin duvarına yazmaya gerek yok Başkan.
Bir yerde kaos yaratıp, bu kaostan siyasi rant elde etmeye çalışanlara, ne dendiğini yazmaya gerek var mı?
CESUR YÜREKLİ BAŞKAN(!) dünkü açıklamasında “Biz yetkimizi kanunlardan, gücümüzü halktan alıyoruz.” demiş.
Ne oldu CESUR YÜREKLİ BAŞKAN(!)?
Daha düne kadar Vegan fest’de sahnede halkın huzurunda “Bizler doğru bildiğimiz şeylerden kimse vazgeçiremez. Kanun kuvveti dahil yöneticiler dahil bildiğimiz yoldan döndürememektedir.“ diyerek, kanun nizam tanımıyordun.
Bildiğin yoldan ne çabukta döndün.
Sayın CESUR YÜREKLİ BAŞKAN(!) “Kentimizde karanlık grupların hukuk dışı uygulamalarına asla izin vermeyeceğiz” diyor,
Marinada dayak yedikten sonra, Marinada ve Kaymakamlık konutuna gece yarısı gittiğinde, yanındaki grup aydınlık mıydı?
Takkiye yapıyorsun sayın ATABAY, kimleri örnek alıp da takkiye yapıyorsun?
Didim’de CHP için tehlike çanlar çalmaya başladı, CHP’li yöneticilerin hepsi farkında ama kafalarını kuma gömmüş durumdalar.
Bir an önce Genel Merkezin Didim için önlem alması gerekir, Didim’deki Belediye başkanının, Meclisinin, İlçe başkanının ve yöneticilerinin Parti çıkarları açısından kendilerine gelip, Halkla bütünleşmesi gerekir.
Yöneticilerin içki masalarından uzak durup, halkın, esnafın sorunlarını dinlemesi ve sorunları gidermesi gerekir.
Didim’de yaşayanlar salak değil, her şeyi görüyor ve biliyor, bu şekilde devam ederse, CHP’lilerin seçimlerde Didim sokakların da gezemezler. Yerel seçim üç beş densiz yüzünden zora düşer.
Belediye ve ilçe yöneticilerinin (özellikle İlçe Başkanı) şahsi çıkarları ön planda olduğundan, Belediyede olumsuz olan işleri gördükleri halde işlerinin yürütememek kaygısı ile seslerini çıkaramıyorlar.
Oturdukları koltuğun zevkini ve imkanlarını sonuna kadar, son güne kadar çıkarmakla meşguller.
Bu gün bir kamuoyu araştırması yapılsa, Didim’de CHP’in oy deposu Akbük ve Akyeniköy halkında, Altınkum esnafından CHP’ye oy çıkmaz.
Belediyemizde hala kapalı kapılar ardından yöneten başkan ve yöneticilere sesleniyorum.
Sizlere eninde sonunda o kapıyı yargı göstermezse.
Genel merkez gösterecek.
Genel merkez göstermezse.
Didimli seçmen gösterecek.
O makamın Hamza Çebi’ye rağmen miras kalmayacağını yakında herkes görecek.
O koltuk Yoranlı’ya kalmadı, Kadıköylü’ye hiç kalmaz...