Bir ömür enf­las­yon bir ömür faiz

Bizi takip eden­ler bilir, çok uzun yıl­lar­dır köşe ya­zı­sı yazan bi­ri­si ola­rak yerel so­run­lar­dan daha çok ülke gün­de­mi­ni ve o gün­dem içe­ri­sin­de­ki olum­suz­luk­la­rı yada yo­lun­da giden iş­le­ri ka­mu­oyu ile pay­laş­ma­ya ça­lı­şı­yo­ruz.

Ül­ke­nin prob­lem­le­ri­ni ken­di­si­ne dert eden pek çok aydın gibi bizde ne­re­de ise haf­ta­da iki kez yıl­lar yılı bir türlü kur­tul­ma­dı­ğı­mız eko­no­mik sı­kın­tı­la­rı ve o sı­kın­tı­la­rın be­ra­be­rin­de ge­tir­di­ği olum­suz­luk­la­rı ya­zı­yo­ruz.

1950 yı­lın­da bi­lin­di­ği gibi Tür­ki­ye çok par­ti­li si­ya­si ha­ya­ta geçti, ara­dan geçen 73 yıl­lık zaman di­li­mi­nin ne­re­de ise ta­ma­mın­da sağ hü­kü­met­le­rin ik­ti­dar­la­rı­na şahit olduk, yani çok kıza zaman ara­lık­la­rı­nı dı­şa­rı­da bı­rak­tı­ğı­mız­da öm­rü­nü­zün ne­re­de ise sağ ik­ti­dar­la­rın yö­net­ti­ği bir mem­le­ket­te geç­ti­ği­ni söy­le­mek müm­kün.

Ara­dan geçen bu 73 yıl­lık zaman di­li­mi içe­ri­sin­de takip eden­ler bilir,

-Dün­ya­da pek çok ül­ke­nin sı­nır­la­rı de­ğiş­ti.

-Yı­kıl­maz san­dı­ğı­mız du­var­lar kar­ton­dan ka­le­ler gibi yı­kıl­dı pa­ram­par­ça oldu.

-Asla bir araya gel­mez­ler diye dü­şün­dü­ğü­müz pek çok ülke bir­leş­ti.

-Av­ru­pa’da 20’den fazla ülke bir araya geldi sı­nır­lar adete or­ta­dan kalk­tı ta­ma­mı tek para bi­ri­mi­ne geçti.

Hemen bizim yanı ba­şı­mız­da ger­çek­le­şen sa­na­yi dev­ri­mi­ne ayak uy­du­ra­ma­yın­ca söz ko­nu­su ül­ke­ler ile ara­mız­da­ki makas ara­lı­ğı sü­rek­li açıl­dı gitti.

Böyle bir sü­reç­te ya­pı­lan genel se­çim­ler­de sü­rek­li be­lirt­ti­ği­miz gibi daha çok sağ par­ti­ler olmak üzere ik­ti­da­ra gel­me­yen si­ya­si görüş ne­re­de ise kal­ma­dı.

Bu zaman zar­fın­da biz sü­rek­li akşam enf­las­yon ile yat­tık sabah faiz ile kalk­tık, Daha doğru bir ifade ile enf­las­yon ve faiz ne­re­de ise alın ya­zı­mız oldu çıktı.

1950 yı­lın­dan iti­ba­ren ik­ti­da­ra gel­miş olan si­ya­si par­ti­le­rin seçim ön­ce­si ka­mu­oyu ile pay­laş­tık­la­rı seçim be­yan­na­me­si­ne bakın iki önem­li vaat bu­la­cak­sı­nız.

1.​Enflas­yo­nu tek ha­ne­le­re dü­şü­re­ce­ğiz

2. Yük­sek fa­izin yük­se­li­şi­ni dü­şü­recek ve üre­tim eko­no­mi­si­ne yö­ne­le­ce­ğiz.

Şöyle ge­ri­ye doğru bakın bu­lun­du­ğu­muz gün­le­re kadar gelin, her si­ya­si vaat etiği halde bu mem­le­ke­te ne enf­las­yon tek ha­ne­le­re düştü nede fa­izin yük­se­li­şi dur­du­ru­la­bil­di, so­nun­da da enf­las­yon ve faiz kar­şı­sın­da tüm hü­kü­met­ler ik­ti­da­rı kay­bet­ti.

Bu du­ru­mun se­be­bi son de­re­ce açık, Enf­las­yo­nu tek ha­ne­le­re dü­şü­recek, fa­izin yük­se­li­şi­ni dur­du­ra­cak ve bizim eko­no­mi­mi­ze nefes al­dı­ra­cak mar­ka­mız yok, yani üre­tim eko­no­mi­si­ne ge­çe­me­dik bun­dan sonra da geç­mek zor.

Hangi si­ya­si parti ik­ti­da­ra ge­lir­se gel­sin ma­ale­sef eli kolu bağlı ara­dan geçen 73 yılda üre­tip üret­tik­ten sonra da marka ha­li­ne ge­ti­rip yurt dı­şı­na sa­ta­ca­ğı­mız bir mar­ka­mız yok.

Bu şart­lar al­tın­da 85 mil­yon­luk bir ül­ke­nin nasıl da­ya­na­bil­di­ği­ne bizde şa­şı­rı­yo­ruz, bilgi ça­ğın­da, tek­no­lo­ji ça­ğın­da im­kan­la­rı zor­la­yıp bir marka or­ta­ya ko­ya­ma­yın­ca iğ­ne­den ip­li­ğe dış ül­ke­le­re muh­taç du­rum­da kal­dık.

Bugün eko­no­mik sı­kın­tı­la­rın en üst nok­ta­da bu­lun­du­ğu bir sü­reç­ten ge­çi­yo­ruz, uzun za­man­dır ayak ses­le­ri­ni his­set­ti­ren sı­kın­tı­lı za­man­lar 14 mayıs ta­ri­hin­de ya­pı­lan seçim son­ra­sı tavan yaptı ve var olan tüm olum­suz­luk­lar artık ön­le­ne­mez bir nok­ta­ya geldi.

Hiç kim­se­nin şap­ka­dan tav­şan çı­ka­ra­cak bir ma­ha­re­ti yok, Üre­tip yurt dı­şı­na sa­ta­ca­ğı­mız bir ürün ol­ma­yın­ca içe­ri­de baş­la­yan sı­kı­şık­lı­ğı en azın­dan öte­le­me­nin bir tek yolu var her şeye zam yap­mak.

Enf­las­yon dü­şü­rü­le­mi­yor, Fa­izin yük­sek­li­ği dur­du­ru­la­mı­yor, işin kö­tü­sü iş­le­rin iyi gi­de­ce­ği ile il­gi­li hiç kim­se­de umut kal­ma­dı.

Bizim bütün öm­rü­müz­de enf­las­yon-fa­iz-do­lar-euro ara­sın­da harap oldu gitti.