Bilgiyle Değil Ezberle Dolan Nesiller

zber uygulamasıyla yetişen kuşaklar; bilgiyi öğrenmiyor, yalnızca internet ortamında algoritmaların verdiklerini; alıyor, onları doğru sanıyor, onları belliyor, onlara inanıyor. Çünkü küresel egemenler ya da oligarklar “Düşünen birey” değil, onların oluşturduğu, dünyaya dayattığı “düzenle uyumlu küresel insan kopyaları” istiyor. Oysa eğitim, yalnızca ezber, sınavda geçer not değil; yön bulma, hak arama, anlam kurma tutum ve davranışlarını içerir. Ama günümüzde bir çocuğun “neden?” sorusu bile geleceğe yönelik kaygılar bağlamında rahatsızlık, huzursuzluk, endişe yaratabiliyor. Çünkü "neden?" diye soran, sorgulayan, daha sonra hesap da sorar, itaat etmez, başkaldırır diyor küresel egemenler./oligarklar...

Günümüz bağlamında önemli bir soru: Eğitim, kimin için?

eğitim olgusu...

Sınıflar dolu ama düşünce boş! bu boşlukla büyüyen çocuklar; yarının karar vericileri nasıl olacaklar? Düşünmeden, eleştirmeden, sorgulamadan; yalnızca verilenleri alarak, yalnızca sunulanı tartışmasız "hap gibi yutarak" nasıl gelişecekler?

İşte tam da bu nedenle eğitimdeki boşluk; gerçekte bir ülkenin benliğindeki, kimliğindeki en büyük çöküştür. Çünkü boş bir çuvalın içine yalnızca bilgi girmez ama önce özgüven, sonra merak, en sonundaysa sorgulama, yargılama ve doğru karar alabilme cesareti girer. Böyle cesur bireylerden oluşan toplumlar da çağdaş uygarlık düzeyinde geri kalmaz; önde gider.