Yerde bir ekmek parçası gördüğümüz zaman üç kez öpüp alnımıza götüren toplumuz.
Ekmek açlık giderici, doyurucu ve ucuz bir gıda olduğu için yaşamımızda önemli bir yer tutar…
Ekmeksiz karnımız doymaz.
Hatta mantının, makarnanın yanında da ekmek yeriz…
Tüm bunlar yetmez üzerine de hamur tatlısı yeriz…
Gerçekten bu tür beslenme sağlıklı bir beslenme midir? Özellikle de beyaz ekmek sağlıklı bir gıda mıdır?
Ekmek Üreticileri Sendikası Başkanı Cihan Kolivar'ın "Ekmeği temel gıda maddesi saymıyorum. Ekmek aptal toplumların temel gıda maddesidir." sözleri ekmekle ilgili tartışmaları da beraberinde getirdi.
***
İşte, Avrupa ülkelerinin kişi başına yıllık ekmek tüketimini içeren liste...
Türkiye 104 KG
Bulgaristan 95
İtalya 68
Rusya 62
Danimarka 45
Finlandiya 42
Fransa 57
Almanya 56
Slovenya 55
Belçika 55
Hollanda 52
İspanya 43
İngiltere 32
Görüldüğü gibi ülkemiz kişi başına yıllık ekmek tüketiminde Avrupa ülkelerinde açık ara birinci durumdadır.
Avrupa ülkelerinde genellikle katkılı, koyu renk, kepekli ekmek tüketilir. Özellikle beyaz ekmeğin sağlığa zararları bu toplumlarda bilinir ve tüketilmesinden de kaçınılır…
***
Yurt dışında görevli Türk öğretmenleri olarak Almanya’da ilk bulunuşumuzdu. Kuzey Almanya’da deniz kenarındaki bir kasabada hep birlikte balık yemeğe karar verdik.
Balıklarımızı söyleyip beklemeye başladık.
Balıklarımız büyük bir tabakla içinde zengin garnitürlerle birlikte geldi. Yanında da sadece birer küçük dilim kızarmış kepekli ekmek vardı. Ekmeği görünce birbirimizin gözüne bakarak yemeğimizi yemeye başladık, ekmeğimiz hemen bitti. Birbirimize bakınırken; bir gözümüz de garsondaydı. Arkadaşımızın biri bir el işaretiyle garsonu çağırdı. Almanca konuşmaya çalışırken; garson ben Türk’üm ağabey, Türkçe konuşabilirsiniz deyince; hep birlikte “bu ekmekle kim doyacak” deyiverdik. Türk garson gülerek; genelde balığın yanında ekmek vermeyiz, ben sizlerin Türk olduğunuzu anlayınca size birer dilim ekmek ekledim. Yine de bir bakayım ekmeğimiz varsa size getireyim diyerek gözden uzaklaştı.
Bol garnitürlü lezzetli balığı ekmeksiz yemeye koyulunca; karnımızın ekmeksiz de doyabileceğini düşündük ve gecikmeli olarak gelen ekmeğe de kimse elini sürmeden karnını doyurdu…
***
Ekmek Üreticileri Sendikası Başkanı Cihan Kolivar'ın; “Ekmek aptal toplumların temel gıda maddesidir” söylemine kızabilirsiniz, topluma, toplumun kültürüne saygısızlık olarak da yorumlayabilirsiniz… Bu sözün çok önemli bir gerçeği içinde barındırdığını da ne yazık ki es geçeriz. Kolivar, bu düşüncesini daha düzgün bir şekilde açıklayarak bir tartışmayı başlatsa daha iyi olurdu.
Her gün televizyon programlarının beslenme uzmanlarının diyetisyenlerin beyaz ekmek yenmemesini, tam buğday, kepekli ekmeğin de az yenmesi gerektiği hep söyleyip dururlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da Başbakan iken “Beyaz ekmeği sofralarımızdan kaldıralım” dediğini biliyoruz.
***
Buğday’ın anavatanının Mezopotamya olduğunu biliyoruz. Her ne kadar bu bilgiler yeni tarihsel araştırmalarla değişmekte olsa da Buğday’ın günümüzden 10bin yıl önce evcilleştirildiği biliniyor. İlk Çağlara ait insan iskelet fosillerinden anlaşıldığı üzere, buğdayın gıda olarak kullanılmadığı dönemlerdeki iskeletlerdeki dişlerin sağlam olduğu, buğdayın gıda olarak kullanıldığı dönemlerde ise iskeletlerdeki dişlerin çürük olduğu tespit edilmiştir…
***
Yazı biraz uzayacak ama bu konu ile ilgili kısa bir anımı daha buraya almazsam olmaz diye düşünüyorum…
Almanya’nın küçük bir eyaletinde; Türk çocuklarının, Türk Dili ve Kültürü Derslerinde görevlendirilen 20 Türk öğretmeni olarak çalışıyorduk. İki ülke arasındaki antlaşma gereğince; Almancamız gelişsin diye bir Alman öğretmen bize haftada iki gün öğleye kadar Almanca Kursu veriyordu.
Alman öğretmen, Türkiye’de bir Alman lisesinde beş yıl öğretmen olarak çalışmış biriydi. Türkiye’de kaldığı süreçte biraz Türkçe de öğrenmişti. Türkiye’de arabasıyla 100bin kilometre yaptığını, gidemediği illerin sadece Hakkari ve Mardin olduğunu hep söylerdi.…Ara sırada kurs sırasında bizimle Türkçe konuşmaya, bu yönde sohbet etmeye çalışırdı. Ara sıra değişik konuları da konuşurduk…
Ve bir gün konu ekmeğe gelmişti. Alman öğretmen Türkçe konuşmaya çalışarak; “ Türkler, beyaz ekmek, aptal” gibi bir şeyler söylemeye başlamıştı ki; bir öğretmen arkadaş“sensin aptal” diyerek; oturduğu sandalyeyi Alman öğretmene fırlatmaya çalışırken diğer bir arkadaşın biri daha atik davranarak sandalyeyi kapmıştı.
Daha sonraları anladık ki; beyaz ekmeğin Almanlar tarafından yenilmemesinin önemli bir nedeninin de insanı aptallaştırmasıymış, yenilmemesi için uğraşılıyormuş. Alman öğretmen de Türkiye sevgisiyle; Türkler’in beyaz ekmek yememesini isterken; bunu yetersiz Türkçesiyle anlatmaya çalışken ifadeleri yanlış anlaşılmıştı…
***
Bu vesile ile ülkemizde; kaliteli sağlıklı ekmek üretimine yönelik adımlar atılması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle beyaz ekmeğin zihinsel gelişmeleri olumsuz etkilediği, şişmanlattığı bilinmeli ve beyaz ekmek üretiminden süreç içinde vazgeçilerek sağlıklı ekmek üretimine geçilmelidir.