BEN DE VARIM

Almanya 23 Şubat 2024 tarihinde seçimini yaptı. Trafik lambası

üç partili koalisyon dağılınca seçime erken gidildi.

Tarihinde ilk defa yüzde 82 katılım sağlandı. Yedi milyon göç kökenli, bir milyon 300 bin Türk kökenli seçmen var.

Parlamentoda bu seçimde yüz milletvekili daha az olmasına rağmen Türk asıllı göçmen sayısı bir artı yükselerek on yedi oldu. Oran olarak yirmi bir göçmen sayısıyla Mecliste henüz eşit sayıda temsil edilmiyor.

Seçime katılım oranına Almanya Türk Toplumu (TGD) seçim kampanyasının katkısı çok büyük olduğu tahmin ediliyor.

Bu seçim kampanyasında tüm Almanya çapında sivil toplum kuruluşlar arasında bağlantı kurmayı Kenan Kolat üstlenmişti.

TGD iki eş başkanı ve yönetimi çabalarıyla tüm ülke adım adım gezildi. Cami, dernek, esnaf, Pazar yerleri ve evlere giderek halkı seçime hazırladı. Tek bir oyun önemi, partilerin programları anlatıldı. Siyasal bilgilendirme okul dersi niteliğinde yapıldı.

Resmi medya ve yayın organları genelde göçmenlerin yaptığı örnek, pozitif olay ve haberlerde üç maymun rolü oynar. Duymaz, görmez, söylemez. Ama bu etkinlik hiç değilse yerel Alman basını harekete geçirdi. Birçok şehirde bilhassa üst düzeyde politikacılar kampanyaya destek verdi. 

Demokrasiye sahip çıkmak için ben de varım sloganı, göç kökenli vatandaşlara öz güven verdi. Aktif olmak zorundayız, yalnız çalışan, yaşamayı sürekli erteleyen ve nihayet hastalık nedeniyle ölen veya şu anda bakıma muhtaç olan ilk nesle borçluyuz, diyerek ikinci ve üçüncü kuşak sorumluluk aldı.

Bizzat katılamıyorum, ama yazılarımla destekliyorum ve politikaya ilgi duyuyorum. İlk kuşağı temsilen Kenan Kolat internet bilgilendirme sayfasına beni de ilave etti. Adım adım şehir şehir, ilçe, köy bırakmadılar. Sürekli duygulanarak takip ettim. Bu nedenle bu makalemi biriken bu enerjiyle ve bu hızla devam etmeleri için çağrı amacıyla yazıyorum.

TGD başkanları Gökay Sofuoğlu, Aslıhan-Yeşilkaya-Yurtbay ve yönetim üyeleri çalışmaya, kampanya yapmaya devam etmelerine çağrı yapıyorum. Kuruluşlar arasında uyum, uzlaşma haberleşme görevini Kenan Kolat devam ederse çok iyi olur.

Alman vatandaşlık yasasına göre en kısa zamanda vatandaşlığa geçme yolunda bürokraside yardımcı olma. Vatandaş olanların demokratik üye olmaları teşvik edilmeli, ki parti içinde oy kullanma hakkında etkili olma. Partilerde üye olanlar siyasal katılıma partilerin göç ve çeşitlik kollarında başlamaları teşvik edilmeli. Eyalet seçim kampanyalarında etkin katılım için çaba gösterilmelidir.

Almanya’da doğan, büyüyen, okula giden üçüncü kuşaktan itibaren kayıtlara göçmen kökenli geçmesi, yazılması önlenmelidir.

Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SPD) göçmen kolu kurulmasında rol alan Kenan Kolat bu çalışma kollarının parti içinde sözü geçen bir kuruluş olduğunu, otuz yıllık tarihini takip etmiştir. Bu örnekten faydalanılmalıdır. Almanya çapında (SPD) Göçmen Kolu Başkanı Aziz Bozkurt ile birlikte çalışılmalıdır. Diğer demokratik partilerde göçmen çalışma kolları hakkında bilgim yok, araştırılmalıdır.

Bir tek oyun önemi Türkiye’de de yıllar önce anlaşılmıştır.

İnternette haftalık Avrupa haberlerini özetleyen Oktan Erdikmen programını şiir, deyim ve fıkralarla noktalıyor.

Bir vatandaş Erdal İnönü’ye sevgi ve saygısını anlatırken uğruna ölürüm, diyor. Erdal İnönü sakın ölme, bir oy bir oydur, diye cevap veriyor.

Seçim sonucuna göre yüzde 28 oy alan Hristiyan Demokrat Parti (CDU)Lideri Friedrich Merz bu göreve layık olduğu için gelmedi, önceki koalisyonun hatasından dolayı geldi.

Alman Sosyal Demokrat Parti (SPD)lideri eski Şansölye Olaf Scholz’un bu geçen üç yılda çok iyi idare ettiği kayıtları tarihe geçti.

Almanya tarihinde ilk kez üç partili koalisyon, Korona Pandemi, Ukrayna savaşı gibi zorluklar dönemini çok iyi idare ettiği ileride anlaşılır, çünkü tarih unutmaz.

Ülkeyi aydınlığa yüzde 16 oy almasına rağmen SPD götürecek, tekrar parti kendisini yenileyecektir. Hitler idareyi ele almadan önce uyaran partinin yoğun deneyimi partiye doğru yolu gösterecektir. O zaman partide öncüler yurdu terk etmek zorunda kalmışlardı.

Aşırı Almanya için Alternatif (AfD) partisi oylarını 2021 yılı seçiminden sonra iki kat yükselerek yüzde 20’ye ulaştı. Tek konusu göçmen ve İslâm karşıtlığı.

Şayet diğer demokratik partiler iyi çalışır, sorunları çözerse ekstrem sağcı parti (AfD) yükselemez, geleceği parlak olamaz.

Bu partinin Nazizm konusunda duruşları, tarihte yapılan hataları tekrarlama eğilimi, dış politikada otoriter tutumu ülkeyi felâkete götürür.

Gelecek seçimde iki milyon Türk kökenli seçmen var sayılırsa, hükümet kurmada oldukça etkili olacaktır. O halde bu kampanya devam etmelidir.

30 yıl sonunda bu seçimde Almanya Doğu-Batı ayrımının devam ettiğini gösterdi. Batı Almanya varlığına Doğu Almanya halkını kattı. Türk işçilerin 60 yıl önce Batı Almanya’nın kalkınmasında çok katkısı oldu. İlk kuşağın emeği boşa gitmemeli. Doğu Almanya halkı hazıra kondu.

Alman demokrasisi 1949 yılından beri istikrarlı bir şekilde ayakta durdu. Şimdi ciddi bir sınavla karşı karşıya. Bu nedenle Demokrasi için ben de varım, sloganı devam etmelidir. Çocuk ve torunlarımızın geleceği bu gayrete bağlıdır.

Siz politika yapmazsanız, sizin adınıza başkaları politika yapar.

                                                    Aziz Nesin

Hoşça kalın!