Atatürk, kitap okumasını çok severdi.
Özellikle tarih kitaplarına ilgisi çok fazlaydı.
Atatürk bir gün tarih kitaplarına kendini kaptırmıştı.
Cumhurbaşkanının kendisini kitaplara fazla vermesi üzerine; Vasfı Çınar, Atatürk’e şöyle diyor: “Paşam, tarihle uğraşıp kafanı yorma. 19 Mayıs’ta kitap okuyarak mı Samsun’a çıktın?
Atatürk, Vasfi Çınar’ın bu çok samimi yakınmasına gülümseyerek, şöyle bir karşılık veriyor:
“Ben çocukken fakirdim. İki kuruş elime geçince bir kuruşunu kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydı, bu yaptıklarımın hiçbirini yapamazdım.”
***
Atatürk yurt gezilerinde özellikle okullara gider, öğretmenlerle, öğrencilerle sohbet eder, derslere katılır, bazı zaman da ders verirdi.
Geometri terimlerinin Türkçeleştirilmesi üzerinde bir çalışma yapıyordu.
Yurt gezilerinin birinde Sivas’ta bulunuyordu.(13 Kasım 1937)
Gezisinin bir bölümünde yanında bulunan toplulukla Sivas Lisesine gittiler. 9-A sınıfının Hendese (Geometri) dersine girdiler. Bir kız öğrenci tahtaya kaldırıldı.
İki paralel doğrunun iki paralel doğruyla kesişmesinden meydana gelen açıların adı soruldu.
Kız öğrenci, bu açıların adını söylemekte büyük güçlük çekti, yanlışlıklar yaptı.
Atatürk, bu durumdan çok etkilendi. Arapça terimlerle öğrencilere bilgi verilemez dedi.
Atatürk tahtanın başına geçerek:
Zaviyenin “açı”, müsellesin “üçgen” olduğunu, müselles-i mütesâviyul adlânın “ eşkenar üçgen olduğunu açıkladı.
***
Atatürk gezi dönüşünde, daha önce üzerinde çalıştığı geometri kitabı üzerindeki çalışmalarını hızla tamamladı. Geometri öğretenlere bu konuda kitap yazacaklara kılavuz olarak Kültür Bakanlığınca yayınlandı.
Atatürk’ün yazdığı 44 sayfalık küçük kitapta:
Boyut, uzay, yüzey, düzey, çap, yarıçap, kesik, kesek, içters açı, dışters açı, taban, eğik, kırık, çekül, yatay, düşey, dikey, yöndeş, konum, üçgen, dörtgen, beşgen, köşegen, eşkenar, ikizkenar, paralelkenar, yanal, yamuk, artı, eksi, çarpı, bölü,eşit, toplam, oran, orantı, türev, alan, varsayı, gerekçe…gibi terimler hep bu amaçla Atatürk tarafından türetilerek kitapta yerini almıştır.
***
Atatürk, kitap hakkındaki eleştirileri hoşgörü ile karşılamış, eleştirilerden yararlanmıştır.
Düşünelim ki çocuklarımız iç ters açı demek için “zaviyetan-ı mütekabiletan-ı dahiletan” demek zorunda kalıyorlardı. Çocukların bunu bilebilmeleri, hatırlayabilmeleri için sarılacakları bir kök yoktu. Öğrencinin eline bir ipucu vermeyen cansız bir tekerleme
“amel-i erbaa ( dört işlem) örneğinde olduğu gibi…
Atatürk, dilimizi yabancı dillerin egemenliğinden kurtararak; dilimizi kendi özbenliğine çekmiştir. Yazdığı Geometri kitabıyla da dilimize ve eğitimimize büyük bir katkı sunmuştur.
Osmanlı’nın küllerinden çağdaş, laik bir Cumhuriyetin temellerini atan Atamızı sevgi saygıyla anıyorum…
Kaynaklar:
Geometri Kitabı, yazarı Atatürk, Türk Dil Kurumu Yayınları
Atatürk ve Okuma Sevgisi, yazarı Cemil Sönmez, Kültür Bakanlığı Yayınları