17 Eylül 1961: De­mok­ra­tik Sü­re­cin Kı­rıl­ma Nok­ta­sı

Dar­be­ye Giden Yol

27 Mayıs 1960 sa­ba­hı Türk Si­lah­lı Kuv­vet­le­ri için­de­ki bir grup subay, emir-ko­mu­ta zin­ci­ri dı­şın­da yö­ne­ti­me el koydu. Bu, Cum­hu­ri­yet ta­ri­hin­de ger­çek­le­şen ilk as­ke­rî darbe ola­rak kayda geçti.
De­mok­rat Parti (DP), 1950’de ik­ti­da­ra gel­di­ğin­de hal­kın büyük bir te­vec­cü­hü­nü ka­zan­mış­tı. Adnan Men­de­res’in li­der­li­ğin­de, eko­no­mi po­li­ti­ka­la­rıy­la ta­rım­da ve­rim­li­li­ği ar­tı­ran, köy­lü­ye trak­tör gö­tü­ren, yol ve sa­na­yi ya­tı­rım­la­rı­na hız veren bir hü­kü­met vardı. Ancak 1950’lerin son­la­rı­na doğru artan dış borç­lar, döviz dar­bo­ğa­zı, enf­las­yon ve mu­ha­le­fe­te karşı sert­le­şen tutum, ik­ti­da­rı yıp­rat­tı.
Men­de­res’in ya­nın­da yer alan Ma­li­ye Ba­ka­nı Hasan Po­lat­kan, fi­nan­sal po­li­ti­ka­la­rın mi­ma­rıy­dı. Borç­lan­ma ve ya­tı­rım­la­rın ge­tir­di­ği yük, mu­ha­le­fe­tin sert eleş­ti­ri­le­ri­ni ar­tır­dı.

Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı Fatin Rüştü Zorlu ise
Tür­ki­ye’nin NATO’ya ka­tı­lım sü­re­cin­de, Batı ile iliş­ki­ler­de ve Kıb­rıs me­se­le­sin­de kilit bir isim­di.
De­mok­rat Parti’nin güçlü ic­ra­at­la­rı­na rağ­men artan top­lum­sal kamp­laş­ma, basın üze­rin­de­ki bas­kı­lar ve üni­ver­si­te genç­li­ğiy­le ya­şa­nan ça­tış­ma­lar, dar­be­ye zemin ha­zır­la­yan un­sur­lar oldu.

Yas­sı­ada Yar­gı­la­ma­la­rı: Ta­ri­he Düşen Kara Sayfa

Dar­bey­le bir­lik­te Men­de­res, Po­lat­kan ve Zorlu başta olmak üzere De­mok­rat Parti kad­ro­su tu­tuk­lan­dı. Yas­sı­ada’da ku­ru­lan ola­ğa­nüs­tü mah­ke­me­ler, uzun sor­gu­la­ma­lar ve ağır it­ham­lar­la dolu da­va­lar yü­rüt­tü.
- “Bebek Da­va­sı”, “Vi­ni­leks”, “İstan­bul Üni­ver­si­te­si Olay­la­rı” ve “Ana­ya­sa­yı İhlal” gibi da­va­lar, hukuk ta­ri­hi­miz­de derin tar­tış­ma­la­ra neden oldu.
- Sa­vun­ma­lar çoğu zaman dik­ka­te alın­ma­dı; ka­rar­la­rın dar­be­ci ira­de­ye göre şe­kil­len­di­ği yö­nün­de yay­gın bir ka­na­at oluş­tu.
So­nuç­ta, 592 sa­nık­lı da­va­la­rın so­nun­da 15 kişi için idam ce­za­sı ve­ril­di. Bun­la­rın üçü infaz edil­di:
* Adnan Men­de­res (Baş­ba­kan)
* Hasan Po­lat­kan (Ma­li­ye Ba­ka­nı)
* Fatin Rüştü Zorlu (Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı)

17 Eylül 1961: İnfaz­lar ve Yan­kı­la­rı

16 Eylül 1961’de önce Hasan Po­lat­kan ve Fatin Rüştü Zorlu, İmralı Adası’nda idam edil­di. Er­te­si gün, 17 Eylül’de ise Baş­ba­kan Adnan Men­de­res’in idamı ger­çek­leş­ti­ril­di.
Men­de­res, son ana kadar va­ka­rı­nı ko­ru­du. Ölü­mün­den önce yap­tı­ğı dua ve af­fe­di­ci­li­ği, hal­kın gö­zün­de onu bir “de­mok­ra­si şe­hi­di” ha­li­ne ge­tir­di.
Bu idam­lar sa­de­ce Tür­ki­ye’de değil, dün­ya­da da büyük yankı uyan­dır­dı. Lond­ra’dan Was­hing­ton’a, İslam dün­ya­sın­dan Av­ru­pa’ya pek çok mer­kez­de Tür­ki­ye eleş­ti­ril­di. Hal­kın gön­lün­de ise büyük bir yara açıl­dı.

Ta­rih­sel ve Aka­de­mik Boyut

- 1960 dar­be­si, Türk de­mok­ra­si ta­ri­hin­de bir kı­rıl­ma nok­ta­sı­dır. Or­du­nun si­ya­se­te mü­da­ha­le ge­le­ne­ği­ni baş­lat­mış, son­ra­sın­da 1971, 1980, 1997 mü­da­ha­le­le­ri­ne zemin oluş­tur­muş­tur.
- Yas­sı­ada yar­gı­la­ma­la­rı, “hu­ku­kun si­ya­sal­laş­ma­sı” ve “ola­ğa­nüs­tü mah­ke­me­ler” tar­tış­ma­la­rı­nın en çar­pı­cı ör­ne­ği ol­muş­tur.
- Men­de­res, Po­lat­kan ve Zorlu’nun idam­la­rı, top­lu­mun ha­fı­za­sın­da si­lin­mez bir iz bı­rak­mış­tır.
Bugün dahi, 17 Eylül 1961’in acısı, mil­le­ti­mi­zin vic­da­nın­da ta­ze­li­ği­ni ko­ru­mak­ta­dır. 1990’da çı­ka­rı­lan ka­nun­la üç dev­let adamı iade-i iti­bar edi­le­rek dev­let tö­re­niy­le Top­ka­pı’daki Anıt Mezar’a nak­le­dil­di.

Son Söz
De­mok­ra­si, yal­nız­ca san­dı­ğa git­mek değil; aynı za­man­da hukuk dev­le­ti­ne ve öz­gür­lük­le­re sadık kal­mak­tır. Men­de­res ve ar­ka­daş­la­rı­nın idamı, de­mok­ra­si­nin as­kı­ya alın­ma­sı­nın ne denli ağır be­del­ler do­ğur­du­ğu­nu gös­ter­mek­te­dir.
“Ölü­müm, mil­le­ti­me hiz­met yo­lun­da bir şe­ha­det ola­cak­tır.”
- Adnan Men­de­res
- Kutu Bilgi
- İnfaz Ta­rih­le­ri:
* Hasan Po­lat­kan: 16 Eylül 1961
* Fatin Rüştü Zorlu: 16 Eylül 1961
* Adnan Men­de­res: 17 Eylül 1961
- Yer: İmralı Adası Ce­za­evi
- Son­ra­ki Ge­liş­me: 1990’da çı­ka­rı­lan kanun ile dev­let tö­re­niy­le İstan­bul Vatan Cad­de­si’ndeki Anıt Mezar’a def­ne­dil­di­ler me­kan­la­rı cen­net ruh­la­rı şad olsun
Mavi Didim’in de­ğer­li oku­yu­cu­la­rı, tarih sa­de­ce geç­mi­şin ay­na­sı değil, ge­le­ce­ğin pu­su­la­sı­dır. Biz­ler de bu pu­su­la­yı iyi oku­ma­lı, ta­ri­hi­mi­ze, ec­da­dı­mı­za ve on­la­rın bize bı­rak­tı­ğı onur­lu mi­ra­sa sahip çık­ma­lı­yız.
Bir son­ra­ki ya­zı­mız­da bu­luş­mak di­le­ğiy­le...
Ne mutlu Türk’üm di­ye­ne!
Son­suz Sevgi ve Say­gı­la­rım­la