10 KASIM…

Gerçek devrimcidir, değişimin gereğini yapmakta öyle. Olması gerekenleri ve olabilirlikleri, bilinçli ve planlı olarak yaşama geçirme eylemi gerçek bir ulus milliyetçiliğidir. Yani söylemek istediğimiz şu; milliyetçilik gelişimin kaçınılmaz halkalarından biridir. Gelişim seyrinin izlenmesi olması gerekendir. Bunun ölçüsü ise, kamu yararıdır. Toplum yararını ön plana alan milliyetçiliğin gereğini yaparken, devrimci bir eylemlilik içinde olur. Atatürk bunun en güzel örneğidir. Ulusal bağımsızlığın meşalesini yakan Atatürk, esaret altında olan ülkelerin önderi olmuştur. Atamızın niteliklerini birlikte izleyelim:

Atatürk’ün Nitelikleri

  • Vatanseverlik: Çanakkale’de “Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum” diyerek vatan savunmasını en yüce görev olarak gördü.
  • İleri Görüşlülük: Cumhuriyet’in ilanı, laiklik, kadın hakları ve eğitim reformlarıyla geleceği öngören bir vizyonerdi.
  • Cesaret ve Kararlılık: Sakarya Meydan Muharebesi’nde “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır” diyerek stratejik dehasını gösterdi.
  • Zekâ ve Analitik Düşünce: Askeri dehası kadar, siyasi ve diplomatik hamlelerinde de keskin bir akla sahipti.
  • Halkçılık: “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir” diyerek halk iradesini devletin temeline koydu.
  • Eğitime ve Bilime Bağlılık: “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” sözüyle akıl ve bilimi rehber kıldı.
  • Sanata ve Kültüre Değer Verme: Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu’nu kurarak kültürel kimliği güçlendirdi.
  • Mütevazılık: Zaferlerden sonra dahi öne çıkmak yerine, başarıyı millete ve askerlerine mal etti.
  • İnsancıllık: Savaş meydanında bile düşman askerine saygı gösterdi; Çanakkale’deki sözleri bunun en güçlü örneğidir.
  • Çok Yönlülük: Hem asker hem devlet adamı hem de öğretmen kimliğiyle topluma farklı alanlarda önderlik etti.

Atatürk’ün nitelikleri, yalnızca bir dönemin değil, geleceğe ışık tutan bir yol haritasıdır. Onun vatan sevgisi, ileri görüşlülüğü ve halkına duyduğu güven, bugün hâlâ yol gösterici olmuştur.

Anma ve Anımsatma…

Bugün, sessiz bir sabahın içinden yükselir adın,

Ata, seninle doğdu özgürlük, seninle nefes aldı vatan.

Bir milletin küllerinden doğan ışığıydın,

Bir halkın iradesini taşa, toprağa, göğe yazdın.

Kuruluş bir haykırıştı:

“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir!”

Biz yaptıklarımızı,

Bugün yapılanlar yapılmasın diye yaptık,

Adaletin, eşitliğin, özgürlüğün temeli olsun diye.

Sen gittin, ama sözlerin kalbimizde yankı:

“Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.”

Seninle öğrendik,

Karanlığa karşı bilimin ışığını,

Sefalete karşı halkın iradesini.

Bugün anıyoruz seni,

Ama yalnızca yasla değil,

Bir anımsatma ile:

Kuruluşun ruhu,

Bugünün yozluğuna karşı bir direniştir.

Ata, seninle başlar her umut,

Seninle sürer her direniş,

Ve seninle biter her karanlık.

Kutsal korku ile bağdaşmaz!

Kutsal, sevgi ve saygıyla anmak demektir…

Atatürk’ün dünya lideri olduğunu kanıtlayan alıntıyı birlikte okuyalım: “Mustafa Kemal Atatürk, 1934 yılında Avustralyalı annelere şu sözleri içeren bir mesaj göndermiştir:

"Bu memleketin topraklarında kanlarını döken İngiliz, Fransız, Avustralyalı, Yeni Zelandalı, Hintli kahramanlar! Burada, dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır."

Bu mesaj üzerine Avustralyalı bir anne, Atatürk'e şu yanıtı göndermiştir:

"Gelibolu topraklarında yitirdiğimiz evlatlarımızın acısını, alicenap sözleriniz hafifletti. Gözyaşlarımız dindi. Bir ana olarak bana, bir güzelim teselli bahşetti. Yavrularımızın sonsuz uykularında, huzur içinde dinlendiklerinden hiç kuşkumuz kalmadı. Majesteleri kabul buyururlarsa bizler de kendilerine Ata demek istiyoruz. Çünkü, yavrularımızın mezarları başında söylediğiniz sözler, ancak bir öz babanın sözleri gibi yüce, ilahi. Evlatlarımızı bir baba gibi kucaklayan büyük Ata’ya tüm analar adına şükran, sevgi, saygıyla..."