Yerelde iktidar özlemi.

Türkiye 14 mayıs ve 28 mayıs tarihinde milletvekili genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimini tamamladı, Seçim sonrası oluşturulan bakanlar kurulu ile siyaset kurumu yoluna kaldığı yerden devam ediyor.

2024 yılının mart ayında ise bu kez yerel yöneticiler belirlenecek, bulundukları yerleşim merkezlerinde beş yıl süre ile belediye başkanı yada meclis üyesi olarak görev yapmak isteyen ne kadar siyaset sever varsa sahaya inecek şansını deneyecek.

Bürokratlık yaparken aday adayı olanlarda sorun yok, Neticede bürokrat aday olduğu siyasi partiden seçim kazandığında başkanlık koltuğuna oturuyor kazanamadığı takdirde de kısa bir zaman sonra görevine geri dönebiliyor.

Sade vatandaş içinde fazla bir risk yok neticede vatandaş bugün yarın gidip bir siyasi partiye üye olacak şansını deneyecek imkan bulursa siyaseten yürüyecek bulamazsa normal işine devam edecek.

Şu sıralar en büyük risk var olan siyasi partilerin il-ilçe-belde başkanları ile bunların yönetimindeki siyasetçilerde.

Özellikle Cumhur ittifakına mensup siyasi partilerin teşkilat yöneticileri şu sıralar bölgelerinin en güçlü insanları, İl-ilçe ve belde başkanları kendi bölgelerindeki atama-tayin gibi insanları direk ilgilendiren konularda nerede ise tek yetkili olarak karar sahibi oluyorlar.

Cumhur ittifakının teşkilat başkanları var olan belediye başkanlarının elinden başkanlık koltuğunu almak ve bir dönem bile olsa belediye başkanlığı yapmak için bulundukları görevden istifa etmek istiyorlar.

İşte burada “gidip te dönmemek var” şeklindeki ifade ortaya çıkıyor, görevinden istifa eden teşkilat başkanları en azından aday gösterilmedikleri andan bir anda “yoldaki yüzlerce binlerce” insandan birisi oluyorlar.

Önceki gün uzun yıllardır iktidar partisinin ilçe başkanlığını yapan bir siyasetçiye “-Belediye başkan adayı olmayacakmısın, daha ne kadar ilçe başkanlığı yapacaksın.?” diye sorduğumuzda “-Gönlümden istifa edip belediye başkan adayı olmak geçiyor ancak benim başkanlığını yaptığım ilçede zaten bizim belediyemiz var, ben ilçe başkanlığından istifa ettikten sonra genel merkez mevcut belediye başkanını tekrar aday gösterdiğim an benim ilçe başkanlığımda gider, ilçe başkanlığı koltuğum elden gittikten sonra bir daha kimse yüzüme bakmaz” diye son derece ilginç bir açıklama yapmıştı.

Muhalefete mensup teşkilat başkanları için risk daha az, her ne kadar millet ittifakına mensup çok sayıda belediye varsa da genel iktidarda Cumhur ittifakı olduğundan o kanattaki teşkilat başkanlarının işi daha da zor.

Ancak siyasetin bir noktada risk alma sanatı olduğunu kabul ettiğimizde durduk yerde hiç kimsenin başka birisine bir görev verdiği de pek görülmemiştir.

Birkaç kez daha belirttiğimiz gibi kimlerin belediye başkanlığı için , kimlerin meclis üyeliği için istifa edeceğini en geç 45 gün içerisinde öğrenmiş olacağız.

Sonrasında zaten kararı her zamanki gibi seçmen verecek