Öğ­ret­me­ne va­ra­ma­dım… Nay­lon çorap gi­ye­me­dim
Mu­ra­dı­ma ere­me­dim… Abum abum kız abum… Se­be­bim sen­sin abum…

***

Ev­len­me­yin er­kek­ler, nay­lon kız­lar çı­ka­cak…

***

Nay­lon öyle bir ya­şa­mı­mı­za girdi ki; şimdi de ya­rat­tı­ğı çevre kir­li­li­ği­nin sağ­lı­ğı­mı­za olum­suz et­ki­le­rin­den do­la­yı ya­şa­mı­mız­dan nasıl çı­ka­ra­ca­ğı­mı­zı bir türlü bi­le­mi­yo­ruz…

Fark­lı ya­pı­la­rı olsa da gü­nü­müz­de, nay­lon ve plas­tik aynı an­lam­da kul­la­nı­lı­yor bir öl­çü­de…

Nay­lon, gü­nü­müz­de mecaz ola­rak sahte, düzme, düz­me­ce an­la­mın­da da kul­la­nı­lı­yor. Nay­lon fa­tu­ra gibi…

***

Nay­lon bir buluş, bir ye­ni­lik ve bir moda gibi girdi ya­şa­mı­mı­za…

Süreç için­de, yünün, pa­mu­ğun, ke­te­nin ye­ri­ni ala­rak al­be­ni­li giy­si­ler ola­rak çıktı kar­şı­mı­za.

Mut­fak araç ge­reç­le­rin­den tutun da ya­şa­mı­mı­zın her ala­nı­nı ku­şat­ma­ya baş­la­dı...

Do­ğa­da ancak 500–1000 yılda kay­bol­ma­la­rı önem­li bir çevre so­ru­nu ya­ra­ta­rak, doğal do­ku­ya, can­lı­lar­la, eko sis­te­me zarar ver­me­ye baş­la­dı ve bir­çok has­ta­lık­la­rın da ne­de­ni oldu…

***

Nay­lon ve tü­rev­le­ri büyük çevre so­run­la­rı ya­ra­tır­ken; diğer ta­raf­tan ça­ğı­mız nay­lon’un yük­len­di­ği mecaz an­lam­la­rı olan sah­te­lik­le, düz­me­ce­lik­le, uy­du­ruk­çu­luk­la da başı dert­te. Nay­lon­laş­ma ne yazık ki gün geç­tik­çe dav­ra­nış ha­li­ne ge­li­yor.

Duy­gu­la­rın da nay­lon­laş­tı­ğın­dan söz edi­li­yor gü­nü­müz­de. O es­ki­le­rin tut­ku­lu aşk­la­rı bile gü­nü­müz­de nay­lon­laş­tı.

Top­lum­sal iliş­ki­ler­de nay­lon­laş­ma­nın bo­yut­la­rı daha be­lir­gin bir hale geldi… İliş­ki­le­ri gös­ter­ge­ler, gö­rü­nüm­ler be­lir­le­me­ye baş­la­dı… Kimse işin özünü, ger­çe­ği­ni, duy­gu­sal yö­nü­nü kav­ra­ma­ya yö­nel­mi­yor artık… Ya­şa­mı bir hesap, bir ma­te­ma­tik gibi görme eği­li­mi arttı. Gel bana ge­le­yim sana, sev beni se­ve­yim seni, al bana ala­yım sana gibi…

***

Nay­lon­laş­mak, işin ko­la­yı­na, hi­le­si­ne, tem­bel­li­ği­ne kaç­mak­tır bir öl­çü­de… Gös­ter­ge­ler- gö­rü­nüm­ler- ya­nıl­tı­cı ola­bi­lir. Ne yazık ki tem­bel­le­şen daha doğ­ru­su ko­la­yı­na kaç­ma­ya yö­nel­miş bey­ni­miz; çoğu de­ğer­len­dir­me­le­ri­ni gös­ter­ge­ler –gö­rü­nüm­ler- üze­ri­ne ya­pı­yor…

Gös­ter­ge, gö­rü­nüm dün­ya­sı o kadar zen­gin ki; ha­liy­le duy­gu­la­rı­mı­zı ve de dav­ra­nış­la­rı­mı­zı da et­ki­li­yor…

Giy­di­ği­niz el­bi­se, bin­di­ği­niz araba, git­ti­ği­niz lo­kan­ta, tut­tu­ğu­nuz takım, saç­la­rı­nı­zın şekli, otur­du­ğu­nuz ev, ya­şa­dı­ğı­nız ma­hal­le, ya­şa­dı­ğı­nız bölge, otur­du­ğu­nuz kahve, üye ol­du­ğu­nuz der­nek, des­tek­le­di­ği­niz parti, men­su­bu ol­du­ğu­nuz din ve mez­hep, oku­du­ğu­nuz kitap, din­le­di­ği­niz müzik, kul­lan­dı­ğı­nız par­füm, git­ti­ği­niz ber­ber, gezip toz­du­ğu­nuz ar­ka­daş­lar, ko­nuş­tu­ğu­nuz dil, din­le­di­ği­niz müzik ve buna ben­zer daha bir­çok şey sizin gös­ter­ge­niz –gö­rü­nü­mü­nüz- olu­yor…

İnsan­lar sizi bu gös­ter­ge­le­re göre de­ğer­len­di­ri­yor­lar… Bu gös­ter­ge­ler-gö­rü­nüm­ler- in­san­la­rın dü­şün­ce­le­rin­de­ki kalıp yar­gı­la­rı oluş­tu­ru­yor­lar. Bu ka­lıp­lar yar­gı­lar daha sonra bey­ni­miz­de­ki şe­ma­la­ra-ka­lıp­la­ra- dö­kü­lü­yor… Bu şe­ma­lar, ki­şi­le­ri de­ğer­len­dir­me­mi­ze, ta­nı­ma­mı­za pra­tik katkı sağ­lı­yor­lar gibi…

Bu kalıp yar­gı­lar ve şe­ma­lar böyle bir ko­lay­lık sağ­lar­ken, bazı teh­li­ke­le­ri de be­ra­be­rin­de ge­ti­ri­yor­lar… Bu kalıp yar­gı­lar ve şe­ma­lar her ne kadar bey­ni­mi­zin kendi ko­lay­lı­ğı pra­tik­li­ğiy­se de aynı za­man­da da tem­bel­li­ği­dir de…

Bu tem­bel­lik dav­ra­nış­la­rın ön­yar­gı­la­ra, ay­rım­cı­lı­ğa, fa­şiz­me doğru yö­nel­me­si­nin de yo­lu­nu açı­yor…

Ön­yar­gı­lar, ay­rım­cı­lık, fa­şizm de bu yön­le­riy­le bir nay­lon­laş­ma­dır…

***

Nay­lon­laş­ma­dan kur­tul­mak olası mı ?

Öyle kolay gö­zük­mü­yor, te­le­viz­yon­la­rın, sos­yal med­ya­nın ve in­ter­net ile­ti­şim­le­ri­nin nay­lon­laş­tı­ğı bir or­tam­da… Tüm bun­lar, zaten bir ha­zır­cı­lık ola­rak bey­ni­mi­zi tem­bel­leş­ti­ri­yor –aynı za­man­da nay­lon­laş­tı­rı­yor da-

Do­ğa­yı, do­ğa­lı ya­şa­mak, sen­te­tik­ten, ya­pay­lık­tan uzak­la­şa­bil­mek de o kadar kolay değil…

İlerde ye­ri­mi­ze dü­şü­necek, işi­mi­zi ya­pa­cak yapay ze­kâ­lı yapay oyun­cak­la­rın bizi nasıl oyun­cak ha­li­ne ge­ti­re­ce­ği­ni gö­re­ce­ğiz… Duy­gu­la­rı­mız nay­lon­la­şa­cak ve ma­ki­ne­le­şecek…

***

Zaman zaman ne kadar çok ka­ram­sar ya­zı­lar ya­zı­yo­rum diye de ken­di­me kı­zı­yo­rum…

Tüm bun­la­ra rağ­men özel­lik­le kitap oku­ya­rak, doğa ge­zi­le­ri­ne çı­ka­rak, müzik ya­pa­rak, resim ya­pa­rak, ar­ka­daş grup­la­rıy­la eğ­le­ne­rek nay­lon­laş­ma­dan ve et­ki­le­rin­den kur­tu­la­bi­lir miyiz…

Nay­lon­suz, nay­lon­laş­ma­mış bir yaşam di­le­ğiy­le…