Kararsız seçmen

Çok partili hayata geçtiğimiz günden beri her beş yılda bir yapılan seçimde başarılı olan koltuğa kavuşuyor başarıdan uzak kalan söz konusu koltuktan da uzak kalıyor, siyaseti ya bitiyor yada siyasete ara veriyor.

12 eylül 1980 sonrası 1983 yılında yapılan ilk genel seçim öncesi yapılan kamuoyu araştırmaları ile seçmen belli partilere kanalize ediliyor en azından o taraflara doğru yönlendiriliyor.

Son dönemlerde yapılan yerel yada genel seçim öncesi sahaya çıkan kamuoyu araştırma şirketleri belli sayıdaki denek ile yaptıkları araştırmaları kamuoyu ile paylaşıyor, Araştırma şirketleri gerekli oy dağılımını açıklarken mutlaka “Kararsız seçmen dağıtılmadan önce “ ve “Kararsızlar dağıtıldıktan sonra” ibarelerine yer veriyor.

Söz konusu olan kararsız seçmen kitlesi oldum olası seçimlerin kaderini değiştiren önemli bir seçmen grubu olarak biliniyor, kararsız seçmen sayısı bazı seçimlerde azalırken bazı seçimler öncesi ise alabildiğinde çoğalıyor.

Bizde çok uzun yıllardır siyaseti hem sahada takip eden hemde sahadan gelen sonuçları masa başında yorumlayan bir gazeteci olarak hemen her seçimde dengeleri değiştiren bu kararsız seçmenin siyasete olan etkilerini merak eder dururuz.

Kararsız seçmen ifadesinin ne kadar doğru ne kadar yanlış olduğunu tartışmak yerine “böyle bir kitle varmıdır.?” sorusuna cevap bulmanın daha sağlıklı bir sonuç doğuracağına inanıyoruz.

Birkaç seçimi üst üste takip eden ve aynı bölgede yaşayan üstüne üstlük birbirini tanıyan seçmenler arasında cereyan eden “bu seçimde kararsızım” şeklindeki sohbete nerede ise şahit olmayanımız yok gibidir.

Bir önceki seçimde herhangi bir siyasi partinin peşinden aleni bir şekilde koşan ve o partinin sempatizanı olduğu her halinden belli olan birisinin yaklaşan bir başka seçim öncesi “ben hangi partiye oy vereceğimi bilemedim henüz kararsızım” diye görüş beyan etmesi o kişi yada kişilerin ne kadar tarafsız olduğunu da aslında ortaya koyuyor.

Bir önceki seçimde oy verdiği siyasi parti siyasi hayatına devem ederken şimdi ”ben kararsızım” diye görüş belirten seçmen bırakın kararsızlığı açık açık “ben geçen defa oy verdiğim partiye asla oy vermeyeceğim” dediğinde çok net bir şekilde kararını beyan etmiş durumdadır.

Bu çerçevede dolaşan seçmen zaten kararını açık seçik bir şekilde belli etmiş durumdadır, Burada bir sorun yok asıl sorun oy vereceği parti nerede ise aylar öncesinden netleşmişken kendisini ziyaret eden ve oy isteyen adaylara rengini asla belli etmeyen ve  “her gelene mavi boncuk dağıtıyor” diye tanımlanan seçmen kitlesindedir.

Böyle bir noktada çok rahat bir şekilde ifade etmemiz gereken netice

“-Kararsız seçmen yoktur.

-Rengini belli etmeyen seçmen vardır.”

şeklindedir.