AKYENİKÖY’ün kurulması
1931 yılında kurulan Akyeniköy’e, Fevzi Paşa Mahallesi, Denizköy, Yalıköyün bir kısmı dahildi.
1967 yılında Fevzipaşa Mahallesi, Yenihisar’a dahil edildi. Fevzi Paşa, İslam Yoran, Mercimek mevkii, Yalıkuyu ve Atanaj Deresi mevkiinden oluşmaktaydı.
1940 yıllarda Merasal Fevzi Çakmak Güllük Limanına giderken Akyeniköy’den geçti, yörüklerin önde gelenleri ile topladı düzlendi, Yörüklerin çocuklarını okullara gönderilmesini istedi. Hazine arazilerini tarıma açmalarını ve kendilerine tapu verileceğini söyledi. 2. Dünya savaşı kapıdaydı, ordunun ambarlarına buğday lazımdı, yörükler buna hiç itiraz etmedi, tapu sahibi olma umuduyla, yörükler bilmedikleri tarıma hızla girdiler, devlet bu sözünü tutmadı ve hala bugün tapularını almadılar.
Yeniköy arazilerinin bir kısmı Yenihisar’a bir kısmı Denizköy’e bir kısmı da Yalıköy’e verildi.
Akyeniköy yörükleri kendi arazilerini hayvanlarını satarak Hamit beyden (Fahri Talmanın kahyası) aldılar.
Fevzipaşa ismini her ne kadar Fevzi Akbudak (Saplı ada mevkiinde ilk oteli yapan kişi) öncülük ettiyse de isminin hikayesi 1940 yılların da Devlet adına söz veren zamanın genel kurmay başkanı Maraşal Fevzi Çakmak’ın isminden gelmektedir.
* * * *
1930'larda ulaşım
Didim, Söke arası 1930 yıllarında yolculuk Menderes’den sallarla karşıya geçirli, Salla karşıya geçmek 1950 yıllarına kadar devam etti. Salla karşıya geçmenin ücreti kişi başı 2.5 kuruştu. Hayvan başına 5 kuruş, Araba başı 10 kuruştu. Salcı Ali Çavuş kışın Söke ovası su bastığı zamanlar Didimlileri kayıkla Bağarası’na götürürdü.
Tütün balyaları ise Kovela Limanından teknelerle Kuşadası’na götürülüyordu. Söke’ye gelip gitmek çoğunlukla 3 günü bulurdu. Sarıkemer Yortan mezrasında bir gece kalınır, öbür gün erken kalkılır anca varılırdı, Söke Ovası gece yolculukları tehlikeli ve tekin değildi.