DİDİM’E BİSİKLET YOLLARI…

- Bisiklet özgürlüktür… Yerel yönetimler, özgürlüklerin yolunu açın!-

(Yerel seçimler yaklaşırken, Didim’i yönetmeye aday olanlardan; ciddi bisiklet yolları ve sahil bantlarında da bisiklet sürüş parkurları projeleri bekliyoruz)

***

Ülkemizde, Şeytanarabası, velespit gibi adlarla da tanınan “Bisiklet” çağımızın, hatta bazı düşünürlere göre ise tüm çağların en büyük buluşudur…

İnsanoğlu, bu buluş sayesinde stresini yüklemiş dağlara, kırlara, bayırlara…

Dost olmuş, arkadaş olmuş, sırdaş olmuş…

Gelişmiş çağdaş ülkeler, bisiklete sahip çıkmışlar ve onu bir dost olarak görmüşler… Bisiklete uygun kent içi yollar yapmışlar, bununla da yetinmemişler dağlara, kırlara, bayırlara, sahil boylarına uzun bisiklet sürüş parkurları yapmışlar…

Bir önemli bir şey daha yapmışlar: Yayaların ve bisikletlerin trafikte üstünlüğünü ve önceliğini yasallaştırmışlar…

***

Amsterdam’a yolum düştüğünde, tren istasyonunda gördüğüm bisiklet sayısı beni şaşırtmıştı… Her taraf bisikletti… Amsterdam’da 1000 kişiye 810 bisiklet düşüyormuş…8milyon nüfuslu İsviçre’nin istasyonlarında ise 87.000 bisiklet park yeri var…

Paris de ise 1800 bisiklet istasyonunda 25bin bisiklet kiralanmayı bekliyor…

Japonya ve ABD kişi başına düşen bisiklet sayısı bakımından lider durumdalar…

Almanya’da yılda 4,5 milyon bisiklet satılırken biz de bu rakam ancak 1,3 milyonu buluyor…

Avrupa ülkeleri, insanın ve çevrenin dostu bisiklete büyük önem veriyorlar…

Bu konuda kısa bir anımı burada anlatmak istiyorum…

Görevim gereği Almanya’nın Bremen kentinde bulunuyordum… Türkiye’den küçük kardeşim beni ziyarete gelmişti… Pazar günü kardeşimle birlikte kenti geziyorduk… Bisiklet yolunun kenarından dikkatlice yürüyorduk… Karşımızdan dev cüsseli biri bisikletiyle geliyordu… Bisikletli bize yaklaşınca, hafifçe frene basarak, ismimi de söyleyerek bizi selamlayarak geçti gitti…

Kardeşim, bisikletlinin arkasından bakarak “ağabey, kim bu dev gibi adam” dedi… O adamın bulunduğumuz eyaletin başbakanı olduğunu söylediğim de, kardeşim şaşkınlığını gizleyemedi ve “vay be bisiklet ve başbakan” deyiverdi…

Avrupalıların bisikletle dostluğu çocukluk yıllarında başlıyor… Okullarda küçük öğrencilere trafik polisi gözetiminde bisiklet eğitimi veriliyor… Okul bahçesi, bisiklet sürüşü parkuru haline dönüştürülüyor, bu parkura her türlü trafik işaretleri konuyor… Kısacası öğrenciler kurallarına göre bisiklet sürmesini öğreniyorlar… Bisiklet sürmesini öğrenen öğrenciler de bisikletleriyle bisiklet yollarını kullanarak okullarına geliyorlar… Okullarda da bisikletler için uygun park yerleri var…

***

Peki, biz bisikletin neresindeyiz… Öncelikle anlayış – zihniyet- olarak çok gerilerdeyiz… Öncelikle bisikleti taşıt yerine koymuyoruz… Önceliği şöyle dursun, bisikletlerin yolları işgal ettiği düşünülüyor… Bisiklet ülkemizde ilk geldiğinde zaten din adamları karşı bir duruş sergilemiş ve bisiklete cin arabası, şeytanarabası gibi adlar vermişlerdi… Çok gariptir ki; bisikleti ilk benimseyenler ve binenler de imamlar olmuştur…

Son zamanlarda bisiklete karşı toplumumuzda ilgi artmış gibidir… Bazı illerimizin ilçelerimizin belediye başkanları bisiklet yolları, bisiklet sürüş parkurları ve bisiklet istasyonları kurmak için çalışmaktadırlar…

Muğla, Konya, İzmir, Antalya, Bursa Belediyeleri bu konuda önemli çalışmalar yapmaktadırlar… İzmir Büyükşehir Belediyesi Amsterdam’ı örnek alan bir anlayışla bisiklet yollarını geliştirmeye çalışıyor… Ayrıca, bisikleti olmayanların yararlanabileceği çok düşük fiyatlarla bisiklet kiralayacağı istasyonlar kuruyor…

***

Her neyse şimdi gelelim yaşadığımız Didim ilçemize: Bisiklet üzerine daha önce de Didim’in yerel gazetelerde birçok yazı yazdım… Yerel yönetimleri bu konuda uyardım… Didim’de lüks otomobillerin kaldırımları işgal ettiği, bu araçların, yayalardan ve bisikletlerden üstün tutulduğu ilçemizde bisikleti anlatabilmek epey zordu…

Didim’in coğrafi yapısı ve konumu, Bisikletin spor ve ulaşım aracı olarak kullanılmasına çok uygundur… Didim – Akbük duble yolu planlanırken, Didimli siyasetçilerden destek isteyen bir yazım vardı… Bu yazım da bu duble yolla birlikte Didim – Akbük arasına bisiklet yolunun da eklenmesini istemiştim… Bu yazım, akılları fikirleri lüks arabalara binmek olan bu siyasetçilerin umurunda bile olmadı…

A.Deniz Atabay’ın Seçim vaatleri arasında bisiklet yolları da vardı. Bu yönde projeler gerçekleştirildiği de. Kamuoyuna yansıdı. Daha sonra bu yönde bir gelişme duymadık… Akbük mahallesinde kısa mesafeli bir çalışma yapıldığını belirtelim.. Kent planları yapılırken, revize edilirken, yeni konut alanları belirlenirken bisiklet yollarının da planlanması, planların uygulanması da çağdaş kent olmanın önemli bir göstergesi değil midir?

***

Hızlı bir nüfus artışı yaşanan ilçemizde bisiklet yollarına, bisiklet sürüş parkurlarına ve bisikleti olmayanlara hizmet verecek bisiklet istasyonlarının kurulmasına da acilen ihtiyaç vardır…

Bisikletinize atlayıp ören yerlerini gezmek veya sahil bandını turlamak istemez misiniz? Bisikletinize atlayıp, çarşı Pazar turlamayı kim istemez…

Bisiklet yolları yapılırsa, Didimliler daha sağlıklı ve mutlu olurlar… Yerel yönetimlerin amaçlarından biri de bu değil midir?

Teşekkürler, Didimli Süslü Kadınlar, bisikletlerinizle yarattığınız farkındalıktan dolayı…

Çoğu önemsiz etkinliklerde kendilerini gösteren yerel siyasiler ve ilçe yönetiminde bulunanlar, Ülkemize özgü bir etkinlik olarak Birleşmiş Milletlerce ödüllendirilen Süslü Kadınlar Bisiklet etkinliği Dünyanın ve ülkemizin çok sayıda kentinde geleneksel olarak devam ediyor. Ayşe Sümer önderliğinde Didimli kadınlar da bu organizeye yıllardır Didim ilçemizde düzenliyorlar…

Yerel seçimler yaklaşırken; Didim’in yerel siyasetçilerinden bu yönde önemli ciddi bir proje geliştirilmesini beklemek hakkımızdır…

Bisiklet özgürlüktür… Yerel yönetimler, özgürlüklerin yolunu açın…