DEĞİŞTİRMEK!

Değiştirmek özünde bir fiili durumdur. Değişime ilişkin olan bagaj dolunca, değiştirme olgusu gündeme gelir. Değişim değiştirmenin ön yapılanmasıdır. Bardağı taşıran son damla gibidir. Bu sosyal olgular toplumsal olaylar için irdelenmektedir. En köklü değiştirme eylemi ihtilallerde görülür. İhtilalleri darbeler izler. İhtilal bir sınıfsal kalkışma olup, yönetimi ve paylaşım biçimini köklü olarak değiştirir. Değiştirilen sistemde ilişkiler ve kurumlarda değiştirilir. Darbe ise, sınıf içi bir sorun olup, öncelikli olarak paylaşım temellidir. Toplumda yükselmekte olan yeni güçler, yönetimi devralarak yenden paylaşımla yoluna devam eder.

Maddi veya mavi olan tüm araçları kullanarak mevcut yönetimi kısmen şiddete dayalı olarak değiştirmek darbedir. Normal bir söyleşide, darbe değiştirmedir dense, inandırıcılığı yetersiz kalır. Oysa sonuçlar ve amaç dikkate alındığında bu söylemin gerçekliği tescil edilir.

Darbe, toplumdaki güç odaklarının planlanarak yeniden konumlandırılması eylemidir(!) Yeniden konumlandırma, eski güç odaklarının karşına yeni güç kazananların geçmesidir. Darbe yeniden paylaşım talebinin yeni bir yönetimle sürdürülme istemidir. Darbe ile yönetenler değiştirilmiş olur ama uygulanan sistem devam eder. Bu süreçte halk için değişen bir şey yoktur; yeniden paylaşımın efendileriyle ve emekçilerin sırtından yola devam(sömürülmeye) edilir(!)

Darbe sınıflar arası bir çatışma veya uzlaşmazlık değil, sınıf içi güç odaklarının (yükselen güçler) yeniden paylaşım temelli konumlanmasıdır! Bu değiştirme olgusu yönetenler blokunda güç değişimlerine neden olur. Sonuçları itibarıyla darbe yönetenlerle sınırlı olup; sisteme yönelik bir eylem değildir. Egemenler arası bu tepişmeden doğan zararların faturasını da emekçiler öder(!)

Değişim gereksinimi önce düşünce düzleminde ortaya çıkar. Değişime ilişkin düşünce açıklandığında, gündemdeki yerini alır. Değişim yaşamın önde gelen olmazsa olmazlarındandır. Bu nedenle eş zamanlı olarak kapıları çalar. Çünkü orta yerde yetersizlikten veya yetmezlikten doğan ve mutlaka çözülmesi gereken bir sorun veya sorunlar vardır. Sorunun çözülebilmesi için birtakım işlemlerin yapılmasını gerektirir. Bunun için izlenecek süreci şöyle sıralayabiliriz. Öncelikle yapılması gereken şeyler hakkında nelerin nasıl yapılacağının saptanması. Değişime ilişkin bu kararın yaşama geçirilmesi için mevcut örgütte gerekli düzenlemelerin yapılması gerekebilir. Eski yapıdan ayıklanacak veya eklenecek şeyler belirlenir. Kararları uygulayacak ehliyetli kadrolara gerek duyulabilir. Bunun için gerekli önlemler alınır.

Bir değişim gereği ortaya çıktığında, önce nelerin nasıl yapılacağı tartışılarak karara bağlanmalıdır. Bu tartışmalardan, erişilmek istenen amaç için strateji belirlenir. Stratejinin uygulanabilmesi için taktik aşamalar saptanır. Değişimin en önemli kaynağı bilgi birikimi ve bunu uygulayacak olan insan gücüdür. Tartışma sürecinde bu kadrolar filizlenmeye başlar. Üretken kadroları onore ederek görevlendirmek gerekir. Aynı süreçte akademik çevrelerden destek alınmalıdır. Yeni görev üstlenen kadrolar desteklenir ise, amaca ulaşmak kolaylaşır. Değişim her koşulda, yaşama ilişkin sorunların çözülmesi ile ilgilidir. Sorun saptanması ve çözüm belirlenmesi sorun sahipleriyle birlikte yapılarak toplumla bütünleşmek gerekir. Toplumun onayını ve katılımını almayan hiçbir kararda ısrarcı olmamak gerekir.

Değişime ilişkin kısa bir teorik çerçeve sunmaya çalıştım. Şu an için söz konusu olan CHP’dir. CHP, 1950 yılından buyana tek başına iktidar olamamıştır. Son olarak yaşanan yenilgiler, değişimin gerekliliğini ve hatta kaçınılmazlığını ortaya koymuştur. Partinin varlığını ve bütünlüğünü koruyarak sürdürmesi için, kesinlikle değişim gerekmektedir. Ancak, fırsatçıların soruna oportünistçe yaklaşmaması gereği vurgulanmalıdır. “Sen kalk, koltuğu bana bırak(!)” şeklinde bir yaklaşım olmamalıdır. Değişimin altı doldurulmalıdır.

Ülkemizin içinde bulunduğu koşullarda muhalefet blokunun seçimi kaybetmesi açıklanabilir gibi değildir. “Saksıyı koysan kazanır.” denen bir süreçte, seçimi kaybetmek özel bir eğitim almayı gerektirir herhalde (!) Bu başarısızlık nasıl başarılmıştır, ona bakarak ders çıkarmak gerek. Sonra da bu gereklilik doğrultusunda değişimi gerçekleştirmek gerek!...