Cennet Bahçesi

Cennet kelimesi Arapçadan Türkçe’ye alınmıştır. Din inancına göre günah işlemeyen, iyilikte bulunanların öldükten sonra ruhlarının mutluluk içinde bulunacakları yer, eş anlamı uçmaktır.

Bahçe kavramı Farsçadan alınmıştır. Çiçek, ağaç ya da sebze ve meyve yetiştirilen yer. Evin önünde bahçede açan çiçekleri görmek, fasulye, domates ve salatalık toplama zevki, günlük sorunlardan uzaklaştırır ve insanı dinlendirir.

Bahçe deyince ilk aklıma gelen, köyümüzdeki bahçeler. Hiç bahçesi olmayan ev yoktu. Küçük veya büyük farkı vardı. Her bahçe önünde helke ile çekilen su kuyuları vardı.

Daha sonra kasabada mahallede köy hayatı davam etti. Her evin bahçesinde su çeşmeden akıyordu. Bahçe sularını şehir tarım ve ziraat dairesi sırayla arklarla evlere veriyordu.

Anadolu’da köy ve kasaba bahçe kültüründen sonra en şahanesini Bolu Kız Öğretmen Okulu’nda tarım derslerinde yaşamıştım.

Berlin-Spandau ilçesinde okulumda okul bahçesini ilk fırsatta ziyaret etmiştim. Bahçede zevkle çalışan öğrencileri izlerken, Aşık Veysel’in torunları Almanya’da toprak sevgisini yaşadıklarını düşünürdüm. Benim sadık yarım kara topraktır, dizeleri aklıma gelirdi.

Okul tatillerimi geçirdiğim Didim-Yeşilkent bahçeli sitede geçirme şansı, bahçeye olan ilgimi daha da güçlendirdi. Didim’in akciğeri olan bu site korunmaya alınmalıdır.

Korona pandemi geçirdiğimiz iki yılda bahçesi olanlar, adeta cennette yaşadılar. Çocuk ve torunlarımı pencereden görebildiğim günlerde, yürüyüş yaptığım oturduğum eve yakın üç bahçeli ev alanı bana rahatlama, temiz hava alma imkânı sunuyordu ve hâlâ sunuyor.

Almanya’da bahçe kültürü tarihi 1700 yıllarına dayanıyor. Ülke prensliklerle idare ediliyordu. Prens ve şehirleri idare eden resmî daireler fakir halka yardım amacıyla bahçe tahsis ediyordu. Ki, bütçelerine, geçimlerine yardım olsun. Bugünün demokrasi anlayışına göre, fakir ve yoksul halka sus payı, rüşvet anlamı veriliyordu.

En geniş bahçe alanların Leipzig şehrinde olması bir tesadüf değildir. On dokuzuncu yüzyılda ortopedi doktoru Moritz Schreber bahçede çalışmayı, yaşamayı dinlenme ile birlikte, hareket ederek vücudun sağlığına katkıda bulundu. Bahçe adı Schrebergarten o tarihten geliyor.

İlk destekleyen okul müdürü Ernst İnnozenz Hausschild sayesinde bahçe derneği kurulmuştur. Tarihte ilklerin hakkı verilmelidir, sınıfını bahçede çalıştıran ilk öğretmen Heinrich Karl Gesell olmuştur. Bahçe öğretmen, öğrenci ve velilerin buluşma yeri olmuştur. Yaş günü ve diğer önemli günlerde bahçe partileri bugün de geleneği korumaya devam ediyor.

Bahçe ve bahçeli ev alanları büyük şehirlerin nefes aldığı, akciğerleridir. Buna göre de korunur, devlet ve şehir yöneticileri tarafından desteklenir. Kurallar ülkesinde iki türlü yasa vardır, biri devletin koyduğu insan haklarına dayanan yasalar, diğeri bahçe site derneklerin tüzüğünde konulan kurallar.

Elimdeki veriler 2013 yılına ait. O tarihe göre on beş yıllık kiralanır. Kira fiyatları Korona döneminde artmıştır. 370 metre kare bahçe alanına, ancak kulübeyi andıran evler yapılabiliyor. Su, elektrik ve dernek aidatı günde bir Euro, yani € 365.- tutuyor. Bahçenin bir yıllık masrafı. Mahalle halkı ve okullar bahçeleri görebilmeli, gezinti yolları kapatılamaz, duvar çitlerin yüksekliği bir metre yirmi santimetreyi geçemez. Almanya çapında 75.000 bahçe sahibi göçmen kökenlidir.

Küresel iklim değişmesiyle birlikte bahçe sahipleri devamlı bilgilendiriliyor.

Sulama ve bitki ekiminde ziraat mühendisleri sürekli yeni bilgi ve olanakları anlatıyor, bahçe sahiplerin yapılacak araştırmalara açık olması arzu ediliyor. Akdeniz ikliminde yetişen bitkilerin Almanya’da yetiştirildiği bir zamana gelindi.

Müzik tahsili yapanlar iyi bilir. Dikkatle dinleyince klasik müzikte kuşların cıvıltısını, bülbül ile gülün buluşması, at arabaların sesi, rüzgârın fısıltısı ve doğa sevgisi sezilir. Artık Avrupa’da seyahat etmeye maddi gücü olanlar, beton yapılı otelleri tercih etmiyor. Otel, pansiyon doğaya, bahçeye açılmalı. Sanatın her dalı ile doğa iç içe birbirini tamamlar.

Berlin gibi büyük şehirlerde ev sıkıntısı var, buna rağmen bahçe alanları koruma altına alınmıştır, yapılanmaya izin verilmez. Türkiye’deki okurların iyi anlaması bakımından açıklama gerek. Herkese açık olan yeşil park alanları başka. Bahçeli siteler buna ilâve olarak vardır. Bahçe sınırları görülecek şekilde tel duvarla ayrılır.

Bahçeli sitelerde uzun yıllara dayanan komşu ilişkileri sosyal yaşamı sağlam ediyor. İnsanların şehir hayatında doğa ilişkisini devam ettiriyor.

Her insan içinde bir bahçıvanlık yeteneği vardır. Bu yeteneği geliştirmeye hizmet ediyor.

Şifalı ot, sebze ve meyve üretimiyle vücudu kimyasal ürünlerden koruyor. Marketten alınan bütün gıdalarda kimyasal maddeler vardır. Yoksa dayanması, başka ülke ve şehirlere taşınması mümkün olmaz.

Biyoloji öğretmeni meslektaşım Türk öğrencileri, bütün kuşlara kuş, bütün çiçeklere çiçek, diyorlar adlarını bilmiyorlar, diye şikâyet ediyordu. Serçeden başka kuş, lâleden daha başka çiçek olduğunu çocuk ve gençlere okul çağında öğretmek, bahçe ile yaşayarak, deneyerek mümkündür. Canlılar ve doğa gezegende biri birini tamamlar.

Bahçe işlerinde tarım ve ziraat öğrenimi yapan öğrenciler yardım ediyor. Böylece harçlıklarını kazanıyorlar. Bahçe sahipleri özürlü insanlara da kucak açıyor.

Atmosferin ısınmasıyla değişen iklime uyum sağlamada bahçenin önemi çok daha belirgin oldu. Şehirde, ülke ve Avrupa çapında bahçe dernekleri organize oluyor. Halka temiz hava alma, sağlıklı beslenme konusunda konferanslar düzenliyorlar.

Almanya’da eyaletler sırayla tatile giriyor. Maddi imkânları olanlar. Türkiye’ye gidiyor. Sevgili okuyucularım tatilinizi geçireceğiniz sahil kentlerde bahçe ve yeşil alan konusunda bilgi toplayın, bilgi iletin.

Türkiye’de BATI deyince genelleme yapılıyor. Burada da işsiz, emekli olduğu halde geçinemediği için çalışmak zorunda olanlar var. Avrupa’da da seyahate gidemeyenler var. Herkes varlıklı değil, zengin yoksul farkı makas burada da açılıyor. Sınıf farkını ilk elden anlatınız. Alman disiplini, Fransa’da yaşanan şiddet olaylarına fırsat vermez.

Halk TV’de bir emekli hanım, ben İzmir’den tatil için gidemiyorum, Almanya’dan herkes Ege turistik sahil kentlerine tatil amacıyla geliyor, demişti. Bu çok yanlış bir algıdır, moderatörler düzeltmeli. Herkes değil, maddi güç ve imkânı olanlar seyahat edebiliyor.

Doğayla kalın!

Kaynak:  Wikipedia, Kleingarten