Üyeleri, belli bir meslek ya da bir amaç çevresinde toplanan bireylerden oluşmuş kuruluşa dernek denir, eşanlamı cemiyet.
Birlikten kuvvet doğar. Birlik olan yerde dirlik, yani barış olur. Demokrasisi gelişmiş bir ülke olan Almanya’da, kamu yararına çalışan dernekler, devlet sektörünün eksik bıraktığı noktaları tamamlar, icraatlarını destekler ve yaymaya, duyurmaya çalışır.
Federal Almanya koalisyon hükümeti vatandaşlık yasasını yenileme yolunda attığı olumlu adımda, Türk Sivil Kuruluşların katkısı büyüktür. Önemli konularda, bilhassa göçmen ve göçmen kökenli vatandaşları ilgilendiren toplantılara Türk Dernekleri temsilcileri davet edilmektedir.
Çocuk, torun ve öğrencilerimiz geleceğimizdir. 2023 Yılbaşı kutlamalarını vahşete, teröre çeviren gençler hakkında, şu anda fazla bilgimiz yok. Ama var olması gereken derneğimiz, Öğretmenler Derneği yok. Birçok şehirde kaos yaşandığı halde Berlin daha çok dile getiriliyor. Halbuki Berlin başkent olarak başı çekmeli, diğer kentlere iyi yönde örnek olmalıdır. Daha ileri giderek bütün AB üyesi ülkelerin şehirleriyle bir ağ kurmalıdır.
Bizim Dernek, Berlin Türk Öğretmen Derneği, Almanya Türk Öğretmen Dernekleri Federasyonu’na ATÖF (Bund der Türkischen Lehrervereine in Deutschland) üye olacak şekilde yola koyulmalı.
Dernek kurma konusunda deneyimli elbette çok değerli isimler
var. Yakından tanıdığım Ahmet İyidirli, Kâzım Aydın, Dr. Ertekin Özcan, Kenan Kolat, Profesör Dr. Hakkı Keskin, Olcay Başeğmez ilk aklıma gelen deneyimli, fikirlerine başvurulacak şahıslardır.
Kendileri öğretmen olmadıkları halde, çocukların eğitim ve
öğretimine çok önem vermişlerdir. Okullara velilerin katkısı
olması gerektiğini anlatmaya çalıştılar.
Öğretmenlere ve ilgi duyanlara, önem verenlere bu çağrımı ATÖF
Yönetim Kurulu adına mektup yazan Yücel Tuna teşvik etmiştir.
Kendisine verdiği olumlu enerji ve emeği için, çocuklarımızın
geleceği adına çok teşekkür ediyorum.
Almanya’ya konuk işçi olarak gelen ilk nesil çok şeyden
ayrıldı. Anavatan, aile, akraba, dost, evi, meslek ve hatta
çocuklarından ayrılmak zorunda kaldı, saymakla bitmez,
Ayrılıkların en acısı bana ana dilimden ayrılmak geldi.
Bazı basın ve medyada hata yapılıyor, bu nedenle tekrar etmek
zorunda kalıyorum. Bir tek (i) harfini doğru kullanmalı.
Anamızdan öğrendiğimiz dilin adı ana dili, Türkçe’den
üretilen diller anlamında Anadil, Latince gibi.
İlk şart, dernek üyelerin demokrasiye inanan, insan haklarına
saygılı, kadın ve erkeklerin eşit muameleye lâyık olduklarını
kabul etmesi. Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkeleri evrenseldir.
Demokrasinin hamuru, temeli lâik sisteme dayanır. Tartışma
kültürünü geliştirmiş olması lâzım. Fikirler tartışırsa kavga
çıkmaz.
Öğrencilerin okulda başarması, yeteneğine göre meslek seçmesi
ve ileride huzurlu yaşaması, Avrupa’da yaşadığı ülkenin resmî
dilini iyi öğrenmesine bağlıdır. Almanya’da Almancayı iyi
öğrenmeleri gerekir.
Yıllarca başta Almanya olmak üzere Türkçe’ye karşı olma
düşüncesi gelişti, kemikleşti. Dil bilimcileri, iki dil hatta
çok dil öğrenmenin mümkün olduğunu, dillerin birbirini
zenginleştirdiğini söylüyor, yazıyorlardı. Fakat okullarda
Türkçe öğrenmenin Almanca öğrenmeye engel olduğu kabul edildi,
diller birbirine rakip görüldü. Günümüzde diğer kökenli
dillerden gelen isimler basın ve medyada doğru yazılıp,
konuşuluyor. Aynı hassasiyet Türkçe adlar için gösterilmiyor.
Öğrencilere Türkçe adlarını bilinçli öğretmekle başlamalı.
Av. Mehmet Daimagüler, anılarında yazmıştı. Alman öğretmen
adını söyler, öğrenciden bir reaksiyon görmeyince kızar, onu
azarlar. Çünkü çocuğun adını doğru söylememiştir. Acizliğini
sinirlenerek gösterir. Dile saygı gösterip, nasıl konuşulduğunu
öğrenmek zorundaydı.
Kısacası bu kuruluş Türkçe’nin Avrupa’da layık olduğu değeri ve
ortamı bulması için uğraşması gerekiyor. Bu amaca yönelik
etkinlikler organize etmesi lâzım. ATÖF’ün tüzüğü bu konuda yol
pusulası şeklinde önümde duruyor.
Yönetim kurulunda aktif çalışan öğretmen, kadın erkek,
üniversite öğrencisi olmalı. Emekli öğretmenler 60 üstü olursa
daha verimli olur, diye düşünüyorum. Bize 70, 80 üstü
öğretmenlere, deneyimlerimizi aktarma fırsatı verilmeli,
desteklemeliyiz.
İstisna olanlar kendileri bilir, yönetimde aktif çalışma güç ve
enerjileri varsa, ona göre karar verirler.
Okuduğuma göre, kuruluş toplantısında tüzük
kabul edilir. En az yedi üyenin imzasıyla rapor ve seçilen
yönetim kurulu üyelerin adları Dernekler Dairesi’ne
(Vereinsregister beim zuständigen Amtsgericht) iletilir.
Derneğe üye olma veya üyelikten ayrılma şartları tüzükte
belirtilmiştir.
Kurulacak dernek, Avrupa ülkelerinde bulunan diğer öğretmen
sendika ve derneklerle birlikte hareket etmeli. Türkçe dil
konusunda Türkiye’de Dil Derneği uzun yıllar çaba gösteriyor.
Ayrıca dernek üyeleri tatil yaptıkları Didim, Bodrum, Fethiye,
Antalya gibi şehir ve kentlerde öğretmen dernekleri hakkında
bilgi alışverişinde bulunmalıdır.
Dil kültürü de moda gibi devamlı değişime uğruyor. Türkiye
Türkçe’sini sürekli takip etmek şarttır. İnternet ve teknoloji
değiştikçe, geliştikçe yeni terimler ortaya çıkıyor.
Berlin Türk Öğretmen Derneği kurma çağrıma, ilgi duyulmasını
candan diliyorum. İlgi duyanlar Sosyaldemokrat Berlin Halk Derneği (HDB) başkanı, aynı zamanda HDF’in onursal Başkanı Ahmet İyidirli’ye Berlin Eyalet seçimlerinden sonra (12 Şubat) baş vurabilir.
Bu dernek 1973 yılı Berlin’de kurulmuş, 1977 yılı Almanya/Avrupa Federasyonu olarak örgütlenen, en uzun süreli yaşayan dernektir. Yazılı kitapçıklarla kalıcı olmayı başarmıştır. HDF’nın Genel başkanı Necip Şahin’dır. Berlin HDB ellinci, HDF kırk altıncı yıldönümüne ulaşmıştır. Özgürlük, eşitlik, dayanışma, demokrasi, hak ve adalet yolunda birçok derneğin kurulmasını sağlamıştır.
Birlik barışı besler.
Birlikte zayıf olanlar da kendini kuvvetli hisseder.
Rüzgâr kuvvetli esmezse, değirmen dönmez.
Hoşça kalın!
Faydalandığım kaynaklar:
Yücel Tuna Bey’in mektubu, ATÖF’ün tüzüğü (Satzung)
http://www.hdf-online.de
http://www.facebook.com/hdf.sosyaldemokrathalkdernekleri