14 Mayıs ve 28 mayıs tarihlerinde tamamlanan seçimin hemen ertesi günü Türkiye’de var olan tüm siyasi partilerin genel merkezleri il-ilçe ve belde teşkilatlarında “Yerel seçime hazır olun, mevcut belediye başkanlıklarını muhafaza etmek sonrasında daha fazla belediye kazanmak için çalışmalara şimdiden başlayın” talimatını verdiler.
Türkiye’de şu an 81 il 900 civarında ilçe bulunuyor, MHP genel başkanı Devlet Bahçeli’nin “Cumhuriyetin yüzüncü yılında yüz il, bin ilçe olmalı” şeklindeki teklifinin ne kadar hayata geçirilip geçirilemeyeceği bir tarafa yazımızın başında da belirttiğimiz gibi tüm siyasi partiler daha fazla belediye kazanmak için tüm imkanlarını seferber etmeye başladılar.
Böyle bir süreçte en önemli görev siyasi partilerin yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcılarına düşüyor, Kazanılacak belediyelerin siyasi partiler için ne kadar önemli olduğunu bilen siyasi partiler bu nedenle partilerin yerel yönetimlerdeki birimlerini son derece tecrübeli ve bu işi bilen isimlerden oluşturuyorlar.
2019 tarihinde yapılan yerel seçimde bilindiği gibi Cumhur ittifak kanadında çok büyük oranda AK Partili isimler aday olmuş, MHP’li isimler az sayıdaki il ve ilçe merkezlerinde aday gösterilmiş ama daha çok MHP’li isimler AK Parti listelerinden meclis üyesi adayı olmuşlardı.
Aynı tarihte Millet ittifakını oluşturan CHP ile İYİ Parti birlikteliği bilindiği gibi daha çok CHP’ye yaramıştı, Millet ittifakının kazandığı büyükşehirlerin tamamında yarışa CHP’li adaylar ile katılmış İYİ Parti ise otuz civarında ilçe ve belde belediyesi ile yetinmişti.
Yerel seçime dokuz aydan daha az bir zaman kaldı, Bir kez daha bu sütunlarda belirtmiştik, Cumhurbaşkanlığı seçiminden hemen sonra İYİ Parti “ Bizim CHP ile ittifakımız milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimine kadardı, her iki seçimde sona erdi dolayısı ile bizim ittifakımızda bitti, Yerel seçime ittifak olarak mı yoksa yalnız olarak mı katılacağımıza parti içerisinde konuşup tartıştıktan sonra karar vereceğiz” diyerek kamuoyunu bilgilendirdi.
Böyle bir süreçte biz Cumhur ittifakının 2019 yılındaki şartlarla seçime girmesinin asla sürpriz olmayacağını düşünüyoruz, Yani yine büyük oranda AK Partili isimler aday gösterilecek MHP’li isimler ise AK Parti listelerinden meclis üyesi adayı olacaktır.
Tabi işin birde Millet ittifakı ile olan tarafı var, 2019 yılında yapılan seçime birlikte giren ve çok büyük başarı kazanan millet ittifakı dokuz ay sonra yapılacak seçimde de aynı başarıyı yakalamak hatta daha fazla belediye kazanabilmek adına daha detaylı bir süreç yaşamak durumunda.
Yerel seçimlerin havası bilindiği gibi genel seçime göre daha farklıdır, Genel seçimde seçmen genellikle parti politikalarına göre oy veriyor olsa da yerel seçimde parti kadar hatta partiden daha fazla adaya bakarak oy kullanıyor.
2004 yılı itibarı ile AK Partiden başkan olmak isteyenler için önemli olan aday olabilmekti, zira AK Partili adayların karşısındaki isimlerin rakibi sadece şu an Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Erdoğan’dı, AK Partili adayların nerece ise tamamı seçim araçlarından 7/24 Tayyip Erdoğan’ın “Beraber yürüdük biz bu yollarda” şeklindeki söylemi ile seçim kazanıyor ertesi günde gidip makama oturuyorlardı.
2019 yılında yapılan yerel seçimde her ne kadar AK Partinin tüm seçim merkezlerinde adayları olsa da millet ittifakına mensup adayların rakibi yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’dı ve o seçimde adayların pek çoğu Erdoğan’a rağmen seçimi kaybettiler.
Dokuz ay sonra yapılacak seçimde Cumhur ittifakı noktasında “Ceket koysak kazanır” anlayışı fazla çalışmayacak, Bu nedenle Cumhur ittifakının mevcut belediye başkanlarının yüzde doksanlık bölümünü değiştireceğini ve seçime yeni adaylar ile gireceklerini bilmek için kahin olmaya gerek olmadığını biliyoruz.
Yerel seçim sürecinin tam anlamı ile başlaması için Kurban bayramı sonrasını beklememiz gerekecek, 14 mayıs ve 28 mayıs tarihlerinde son derece yorucu iki seçim geçiren seçmen içinde süreç daha çok sonbahara doğru başlayacaktır.
Seçim öncesi nefes nefese bir adaylık süreci yaşayacağımız hiç kimse için asla sürpriz olmasın.