Eğitimci Yazar, Şair Atilla Yaşrin ile Söyleşi
- 10 Mart 2018 Cumartesi
Musa Dinç / Eğitimci,
Yazar
Sağlık İletişim
Uzmanı,
Eğitimci Yazar,
Şair
Atilla Yaşrin
ile Söyleşi
Sayın Atilla YAŞRİN ile uzun
yıllardır tanışıyoruz ve dostuz. Tüyap Kitap Fuarlarında, Edebiyatçılar Derneği Olağan Genel
Kurullarında ve en son Didim / Altınkum Yazarlar Festivali’nde birlikte imza
günlerimiz oldu.
Yazar, Şair; Didim’de Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde Türk
Dili ve Edebiyatı öğretmeni idi,
eş durumundan
Aydın Merkeze tayin oldu.
Gerek Öğrencileri, gerek okuyucu kitlesi ve çevresi
tarafından sevilir ve takdir edilir. Birçok kez muhabbetimizde ‘ Mori ‘ adlı
bir roman üzerinde çalıştığından söz ederdi. Duyduğum kadarıyla romanı çıktı ve okuyucu ile buluştu.
Yitik ülke Yayınevi tarafından yayımlanan ‘Mori
‘romanını ben de merak ediyorum.
Biz en iyisi Atilla YAŞRİN ile bir söyleşi yaparak,
sorular soralım; o da bize yanıtlayarak, kendisi ve romanı hakkında
bilgilendirsin.
Musa DİNÇ: Sizi kısaca
tanıyabilir miyiz?
Atilla YAŞRİN: Kırk iki yıldır
her sabah okula giden biriyim, kendim için başka ne diyebilirim ki…
Musa DİNÇ: Yazarlık serüveni ne zaman başladı?
Atilla YAŞRİN: Yazarlıktan önce
şairlik demek daha doğru olur. Doğrusunu istersen şiir yazmaya ilgim olduğunu
bile bilmiyordum. Ta ki Mardin İl Milli Eğitim Müdürlüğünün okulların
katılımıyla bir şiir akşamı düzenleyene kadar. Gecenin koordinatörlerindendim,
açılış için bir Mardin şiiri gerekliydi, bulamayınca iş başa düştü. Ben yazayım,
dedim ve yazdım. Şiir o kadar tutuldu ki, millet beni şair olduğuma inandırdı.
Söz konusu şiir şimdilerde “Ben Mardin’im” adıyla altıncı sınıf Türkçe öğretmen
kılavuz kitabında. Yani anlayacağınız, kendime bir iftira attım; sonra da
kendim inandım. Sen de iyi bilirsin ki, o yangın bir defa başladı mı küllenip
küllenip alevlenir. Üç şiir kitabı çıktı, halen harı sönmedi, söneceğe de
benzemiyor; ama bu aralar epey soğudu.
Bir süre şiire ara vereyim, dedim,
tekrara düşmemek adına. Baktım ki sıkılıyorum, okumakla da olmuyor. Okuduklarım
üzerine yazmaya başladım. Yazdıklarımı bir yarışmaya gönderdim, eleştiri
dalında birincilik aldı. Bana bir defa
okyanus suyu içirdiler, içtikçe susamaya başladım. Gözlerin gideceğim son noktaya
diktim artık. Yani edebiyatın amiral gemisi romana, zaten epey zamandır çevrem
de “Düz yazıların çok iyi” diye, ha bire baskı yapıyordu. Didim de yazmak için
ideal mekân olunca, şairliğin yanına yazarlığı da eklemiş olduk.
Musa DİNÇ: Eğitimcilik ve
yazarlık ikisi bir
arada nasıl bir duygu?
Atilla YAŞRİN: Bence en doğru
soru bu. Her ikisi birbirini besliyor. Öğretmen ve öğrenci ilişkisi muazzam bir
gerçekliği içinde saklıyor. Buna sanatın gerçekliği de diyebiliriz. Psikoloji,
estetik, haz ve deneyim; sanatın bu dört ayağı buradan daha güzel hiçbir yerde
zemine oturmaz. Biz karşılıklı öğreniyoruz, onlara edebi metni öğretirken, onlardan da
edebi metne malzeme alıyorum. Tabi ki bu durumda ben kârlıyım; çünkü bunun
karşılığında para da alıyorum.
Gençlere doğru dil ve doğru tavırla gittiğinde
sana inanılmaz keyif verirler. Bunun tadını çıkarıyorum.
Musa DİNÇ: Mutlu bir aile babasısınız? Bu konuda ne
söylemek istersiniz?
Atilla YAŞRİN: Yazmanın her
süreci aslında onlardan çalınan zamandır. Bazen mecnun gibi dolandığın anlar
olur. Ailene ayırman gereken zamanlarla çalışma saatleri çakışır, birinden fedakârlık
yapmak zorundasın; ben tercihimi ailemden yana kullanırım. Eşimin anlayışı
olmasaydı, hayatımız zorlaşırdı. Yazan, çizen birine katlanmak zordur.
Düşünsenize bir romanın yazma süreci yaklaşık bir yıldır, çok daha fazla da
sürebilir. O süre zarfında roman sürekli kafanın içinde. Gerçek hayatınla
kurguladığın hayat iç içe. Yazan biri olarak, beni çok iyi anladığınıza
biliyorum. Bu konuda bana hak vereceğinizi düşünerek, şunu söyleyebilirim:
Gerçek sanatçılar, sanatçıların eşleridir.
Musa DİNÇ: Daha
önce yayımlanmış eserlerinize olan okuyucunun ilgisi nasıl?
Atilla YAŞRİN: Morî’den önceki
dört kitap da tükendi. Hatta bazıları iki baskı yaptı. İlgiyi görmeseydim
Morî’yi yazamazdım.
Musa DİNÇ: Mori romanınız hakkında ne söylemek
istersiniz?
Atilla YAŞRİN: Bu sorunuza
verebileceğim cevabım yok gibi, en doğru tepki yakında okuyucudan gelecek. İlle
de bir şey söyleyeceksem da şu olur: “ Morî Didim çocuğudur”
Musa DİNÇ: Yeni görev yerinizde başarı dileklerimle
beraber, romanınız hayırlı olsun, okuru bol olsun. Söyleşi için teşekkürler, esenlikler dilerim.
Atilla YAŞRİN: Mori Romanım
hakkında söyleşi imkânı yarattığınız için çok teşekkür ederim. Sizin
aracılığınızla Didim’e selam ve sevgilerimi sunuyorum.