ADD Örgütünde yeni ve taze kan
- 06 AÄŸustos 2018 Pazartesi
İlk kan değişimi Atatürkçü Düşünce Derneğinde oldu. Sekiz
yıldır derneğin başında bulunan sayın Çölaşan, görevini tamamlayarak, Prof. Dr.
Süheyl Batum’a devretti. Peki bu devir nasıl oldu? ADD üyelerinden oluşan
delegeler tarafından gerçekleşen seçim sonucuna göre yeni genel başkanın Sayın
Batum olduğuna hükmetti.
Yaptığım bütün söyleşilerimde Atatürkçü Düşünce Derneği’nin
neden oluştuğunu, neden bu derneğe gerek duyulduğunu dilimin döndüğünce
anlattım. Kendisini Cumhuriyetçi olarak niteleyen fakat bu derneğe ne gerek
vardı diye düşünen bazı kişilere de özellikle bunu izah etmekten mutluluk
duydum. Hatta biri haddini aÅŸarak, bana bir sohbette, bu derneÄŸe ne gerek var,
bence kapatılmalı diye de benim sabrımı sınadı.
Atatürkçü Düşünce Derneği neden ortaya çıktı? Bu çok önemli
bir konudur. Memleketin düzenini değiştirecek yaşam tarzı ortaya konulduğunda,
modern çağdan uzaklaşıldığında, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’e ve koyduğu
kurallara karşı tavırların arttığında, Atatürk’ün devrimlerine yapılan
saygısızlıkların artışında elbette bu derneğe ihtiyaç vardı. Bu dernek iyi ki
de kurulmuştur. Kurucularını ve dernekte görev alan tüm yöneticilerini
kutluyorum. Bir yerde Atatürk’e olan nefret, saygısızlıklar arttıkça elbette
ADD şubelerine ihtiyaç var. İnsanlara gerçekleri anlatmanın, Atatürk
Devrimlerini bilmeyenlere öğretmenin, ülkenin geleceği için gereken doğruların
ne olduğunu öğretmek için bu derneğe şiddetle ihtiyaç vardı ve kuruldu.
Teşekkürler kuranlara.
Aslında Atatürkçü Düşünce Derneğini kurmak, şubeler açmakla
bu iş yeterli olmuyor. Siz istediğiniz kadar tabelayı açın, çoğaltın ve
resimlerle yazılarla süsleyin. Çalışmaları yapacak kadrolar olmazsa, şiddet
karşısında korkan ve ilkeleri halka anlatamayan görevliler varsa, halkın içine
girerek Atatürk’ün ufkunu anlatamıyorsa, üye yapmaktan aciz, üyelik neden
istendiğini anlatamayan, Atatürk’ün çok sevdiği gençlerle buluşarak, onlara
gerçekleri söyleyemeyen kişiler varsa, bunlar ile yürüyecek derneğin bir an
evvel daha çalışan ve halkın yanında olan bir yönetime ulaşması için yeniliğin
şart olduğunu ben gördüm ve buna ihtiyaç olduğunu her zaman dile getirdim. Bu dile getirişte, göreve gelen her
yöneticiye teşekkür ederek, ona saygı duyarak, geçmişte derneği üst seviyelerde
temsil eden tüm dostlara teşekkür etmesini, yeni yönetim, yeni delegasyon ve
üyeler bilirler. İşte ADD’li olmak da budur. Ben şahsım olarak, Atatürkçü
kişiliğimle, eskiden görev alan tüm dostlara saygı ve sevgilerimi sunarken,
yeni seçilen genel başkan ve yönetim kuruluna en içten sevgi ve başarıları
temenni ediyorum. İyi ki varsınız.