10 Ekim Katliamında Yaşamını Yitirenler Didim’de Anıldı
Didim’de Ankara Tren Garı önünde 10 Ekim 2015 tarihinde düzenlenen terör saldırısında hayatını kaybeden 103 kişi, ölümlerinin 3'üncü yıl dönümünde anıldı. Ankara’da terör örgütü DEAŞ tarafından d
- 11 Ekim 2018 Perşembe |
- devamını oku
Didim’de
Ankara Tren Garı önünde 10 Ekim 2015 tarihinde düzenlenen terör saldırısında
hayatını kaybeden 103 kişi, ölümlerinin 3'üncü yıl dönümünde anıldı.
Ankara’da
terör örgütü DEAŞ tarafından düzenlenen
bombalı saldırıda yaşamını yitiren 103 kişi, STK’lar, siyasi partiler ile
derneklerden oluşan Didim Demokrasi Platformu tarafından anıldı. Didim Cemevi
ve Elif Kanlıoğlu Barış Parkı’nda düzenlenen anma programına Didim Belediye
Başkanı Deniz Atabay, Didim CHP İlçe başkanı Nurettin Koçak, Didim HDP ilçe
Başkanı Mehmet Emin Özden, Belediye başkan yardımcısı Salih Bankoğlu, saldırıda
yaşamını yitirenlerin yakınları ile saldırıda yaralananlar ve çok sayıda
vatandaş katıldı.
İlk
olarak Cemevi’nde toplanan Demokrasi Platformu bileşenleri, saldırıda yaşamını
yitiren 103 kişinin fotoğraflandığı dev posterle Cemevi’nden Elif Kanlıoğlu
Barış Parkı’na doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş boyunca “onlara sözümüz barış
gelecek”, “faşizme karşı omuz omuza”, “karanlığa teslim olmayacağız” sloganları
atıldı. Cemevi bahçesinde başlayan yürüyüş Elif Kanlıoğlu Barış Parkı’nda sona
erdi.
Yürüyüşün
ardından Eğitim Sen Didim Şube başkanı Turgay Elçi, grup adına açıklamada
bulundu. Bundan üç yıl önce, ülkemizin içinden geçtiği şiddet ve çatışma
ortamının sona erdirilmesi için “Savaşa inat, barış hemen şimdi” şiarıyla
Türkiye’nin dört bir yanından gelen on binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşen
Emek, Barış ve Demokrasi Mitinglerinin savaştan beslenen karanlık
odakların katliamla cevap verdiğini
ifade eden Elçi “Yüreği insan sevgisiyle ve barış özlemiyle dolu Elif kızımız
ve Canberk’imizin aralarında olduğu 103 arkadaşımız yaşamını yitirdi. Yaklaşık
500 arkadaşımız yaralandı. Halen çok sayıda arkadaşımız farklı organ
kayıplarına uğrayarak hayatlarını devam ettirmeye çalışıyor. Yaşanan bu büyük
katliamın acısı yüreklerimizi yakmaya devam ediyor. Acımız kadar öfkemiz de
tazeliğini koruyor. Gerçek katiller dışarıda gezdiği için isyanımız her gün
biraz daha büyüyor. Acımızı ve öfkemizi büyüten en büyük nedenlerden birisi de,
katliam öncesinden bugüne kadar siyasi iktidarın ve idarecilerin takındıkları
tutum ve yargı sürecidir. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi 3 Ağustos günü 10 Ekim
Ankara katliamı davasında kararını açıkladı. Yargı süreci hızla bitirilmek
istendi. Yargının tutumu ve açıklanan karar katliamın gerçek faillerinin kimler
olduğuna dair kuşkumuzu daha da büyüttü. Duruşmalarda yaşananlara, siyasi
iktidarın ve mahkemenin tavrına bakıldığında davanın birkaç tetikçinin, yardım
ve yataklı edenlerin çeşitli cezalarla sonuçlandırılması üzerine kurgulandığı
anlaşılmaktadır. Karar da buna uygun olarak verilmiştir. Mülkiye
müfettişlerinin hazırladığı raporda adeta katillere Ankara’ya kadar bir koridor
açıldığı anlaşılmasına rağmen Mahkeme heyeti raporu ciddiye almadığı gibi
avukatlarımızın ısrarlı talebine rağmen raporda kastı/ihmali yazılı olan kamu
görevlilerini ne sanık olarak yargılamış, ne de tanık olarak dinlemiştir!”
dedi.
“ACIMIZ
DİNMEYECEKTİR”
7
Haziran-1 Kasım 2015 sürecinde arka arkaya patlayan bombaların, yaşanan
katliamların ‘ya biz ya kaos’ tehdidi ile ilişkisi sorgulanmadığı sürece
adalet sağlanmamış, gerçek failler ortaya çıkarılmamış olacaktır. İfadesini
kullanan Elçi konuşmasını şöyle sürdürdü.” Katliam sonrası anket yapıp
oylarının ne kadar arttığını araştıran ve büyük bir aymazlıkla TV’lerde
açıklayanlar, halklarımıza hesap vermedikçe öfkemiz de, acımız da
dinmeyecektir. Katillere adeta koridor açan, yol kontrollerini kaldıran,
saldırı olacağı istihbaratını tertip komitesinden gizleyenler, patlamaların
ardından birçok kişinin yaşamını yitirmesine neden olan gaz sıkma emri
verenler, ambulansların geç gelmesinin sorumlusu olanlar, güvenlik tedbiri
almayanlar yargılanmadıkça gerçek adalet mücadelemiz sürecektir. “Kokteyl
örgüt” diyerek davayı sulandıranlar, katliamın IŞİD tarafından
gerçekleştirildiğini söyleyen mahkeme kararı sonrası hala koltuklarında
oturmaya devam ediyorlarsa dava dosyasının daha başındayız demektir. Katliamın tüm sorumluları yargılanana ve
hak ettikleri cezayı alana kadar öfkemizi diri tutacağız. Katliamın
unutturulmak istenmesine izin vermeyeceğiz. Arkadaşlarımızın hesabını mutlaka
soracağız. Eşitlik, özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesi yitirdiğimiz
arkadaşlarımızın en büyük emanetidir. Bizler bugüne kadar olduğu gibi bundan
sonra da bu doğrultuda kararlı mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.”